"بتعمد" - Traduction Arabe en Turc

    • kasten
        
    • bilerek
        
    • kasıtlı olarak
        
    • Bile bile
        
    Kız bizi kasten Londra'dan uzaklaştırmış olabilir mi? Open Subtitles هل من المحتمل بأَنْ البنتَ كَانتْ بتعمد تبعدنا عنْ لندن؟
    kasten isabet ettirmediğini M'e anlatacağım. Open Subtitles ساُخبرُ إم انك اخطأت بتعمد. اوامرك كَانتْ أَنْ تَقْتلَ ذلك القنّاصِ.
    Babam Joanna'yı kasten ekmez. Open Subtitles إضافةً إلى ذلك، أَبّ لَنْ آذى جوانا بتعمد بموقفها فوق.
    Bana öyle geldi ki... sanki arabayı o ağaca bilerek sürdü. Open Subtitles بدت لي؛ على أية حال كانها وجهت السيارة بتعمد الي هذه الشجرة
    Şimdi, adamın bilerek yapmadığını söylüyorsun. Open Subtitles الان, انتِ لا تريدي ان تقولي بأن انه قام بدهسها بتعمد
    Sihirbazların, seyircilerin düşünce şeklini kasıtlı olarak değiştirdiklerini söyledi. TED قال إن السحرة يستغلون بتعمد الطريقة التي يفكر بها الجمهور
    kasıtlı olarak daha yüksekte tasarlanmış böylece tekerlekli sandalyedekiler kolayca kullanabilsin. TED فهو مصمم بتعمد ليكون أعلى كي يستطيع مستخدمو الكرسي المتحرك الانتقال إليه بسهولة.
    Bile bile milyonlarca hayatı kurban ediyorsunuz. Open Subtitles الأجيال القادمة لن تعرف الرعب. أنت تضحّي بتعمد بملايين الارواح.
    ...virüsü incelemek için Sark'a, kendi ajanlarına kasten vermesini emretmiş. Open Subtitles طلب إرينا سارك بتعمد لتعريض البعض من مشاركيها الخاصين إلى الفيروس لكي يدرسه.
    Onu küçümsemek için kasten zor bir soru sordunuz. Open Subtitles أنت تَسْألُه بتعمد السؤال الصعب لتَقليل من شأنه.
    İçinde üç kişi olan bir arabaya kasten çarptın, ...üstelik çocukların ikisi reşit bile değil. Open Subtitles اصطدمت بتعمد بالسيارة بينهم اثنان من القصر
    Yani birisi kasten timsahı kanaldan bahçeye doğru çekmiş. Open Subtitles إذًا شخص ما بتعمد أغرى ذلك التمساح من القناة إلى الفناء
    Sana onu yemek yeme yarışmasına götürmemeni tembihlemiştim ve sen kasten beni görmezden geldin. Open Subtitles أخبرتك مسبقاً ألا تأخذه إلى مسابقة الأكل وأنت تحديتني بتعمد واضح
    Yoksa küçük bir sorundan dolayı kasten saklandı mı? Open Subtitles او مخفي بتعمد لأن هناك بعض المشاكل في الجنة؟
    bilerek sık sık elini kesen insanlarla görüşmek istemiyorum. Open Subtitles انت لا تقابل ناس يجرحون يداهم بتعمد كل يوم
    Lord Benton bu adamları bilerek aç bırakıyor. Open Subtitles لورد بينتون يضور أولئك الرجال جوعًا بتعمد
    Kızlar, polislere bilerek Philly'i işaret ettik. Open Subtitles يا جماعة، نحن بتعمد وجّهنا الشرطة نحو فيلي.
    Müfettiş, bilekteki kesiğin o bıçak yüzünden oluştuğunu düşünecek olursak, bunun bir kaza sonucu mu olduğunu yoksa kan lekelerini açıklamak için cinayetten sonra bilerek mi yapıldığını gösterecek bir kanıt var mı? Open Subtitles أيها المفتش ، اٍعترف أن الجرح على رسغه يمكن أن يكون بسبب السكين أيوجد ما يبين أنه كان حادثا أم فعل بتعمد لتبرير وجود بقع الدم
    "Örneğin, ellerimizle temizlemek zorunda kalalım diye oraya buraya kasıtlı olarak tuvaletlerini yapıyorlardı." Open Subtitles على سبيل المثل كانوا يتبرزون بتعمد هناك لذا نحن كان لا بدّ أن ننظف ذلك بأيدينا
    Şimdilerde yapay resifler yaratmak için yüzlerce tekne kasıtlı olarak batırılmakta. Open Subtitles مِئات المراكبِ تندفع الآن بتعمد لتَشكيل شعب مرجانية إصطناعيةِ جديدةِ.
    Aslında, daha önce birkez evlenmiş olduğunu kasıtlı olarak benden sakladığını öğrendim. Open Subtitles حسناً , في الواقع , أنا فقط إكتشفت أنه أخفى بتعمد عني حقيقة أنه كان متزوجاً من قبل
    Bunu gördün mü? Bile bile beni görmezden geldi. Open Subtitles ..هل رأيتي هذا ، لقد تجاهلتني بتعمد

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus