"بتعويض" - Traduction Arabe en Turc

    • telafi
        
    • tazminat
        
    Mahkum çocukları, Amerika'yı tarihi adaletsizliklerini telafi etmeye çağıran bir hareket başlattılar. TED بدأ أبناء المعتقلين في بناء حركة تطالب الأمم المتحدة بتعويض هذا الظلم التاريخي
    Bunu hemen telafi ederiz. Hadi gel, Johnny Hawks. Open Subtitles سنقوم بتعويض عن ذلك الآن هيا، نذهب مباشرة
    Nispeten küçük boyutlarını telafi etmek için bu kurtlar takım çalışmasına aşırı derecede bel bağlamışlardır. Open Subtitles ليقومو بتعويض حجمهم الصغير نسبياً فتعتمد هذه الذئاب بشكل رئيسي على العمل الجماعي.
    75 milyon dolarlık bir tazminat davsı açtı. Open Subtitles لقد رفعت دعوى مدنية تطالب بتعويض قدرة خمسة وسبعون مليون دولار
    Eğer, Bay Raj hakaret davası açmak isterse tazminat talebinde de bulunabilir. Open Subtitles الى وظيفته ورد اعتباره فى الشركة واذا أراد السيد راج مطالبتهم بتعويض عن الاساءة لسمعته يمكنه ذلك.
    Her Cuma quiziniz olacak aileden gelen bir notla sadece bir telafi sınavı hakkınız var. Open Subtitles سيكون لديكم إمتحان تحريري , بسيط كل جمعة سيُسمح لكم بتعويض إمتحان واحد في حالة الغياب ، مع عذر من الوالدين
    lnsanlar daha sonra bunu gözlükle telafi etmeye başlayana kadar büyük bir sorundu. Peki. Open Subtitles حتى بدأ الناس بتعويض ذلك بالنظارات لاحقاً
    Ama sana biraz dondurma alarak bunu telafi edeceğim. Open Subtitles ولكن سأقوم بتعويض الأمر لكِ مع بعض المُثلجات.
    Yaptığın bir şeyi telafi etmek için acele etme hissi duyuyorsun. Open Subtitles تشعر بحاجة مُلحّة أن تقوم بتعويض شئ فعلته.
    Hani dünü telafi etmek için. Open Subtitles تعلم، أشبه بتعويض عمّا أجّلتُه بالبارحة
    Espri ile telafi ettiğimi söylüyor. Open Subtitles يقول أنني أقوم بتعويض ذلك بالمرح
    Nasıl bir ver hakkında Bunu telafi etmek için şans . Open Subtitles أريد فرصة لأصلح الأمر وأقوم بتعويض
    Ben de beni bunu telafi etmek için çağırdın sanmıştım. Open Subtitles ظننت أنكِ ربما ترغبين بتعويض ما فات
    Ailemin yaptıklarını telafi etmek istedim. Open Subtitles أقوم بتعويض كل مافعلته عائلتي
    Kayıplarımızı telafi etmeye başlıyoruz. Open Subtitles سنبدأ بتعويض خسارتنا
    Ben geri dondugumde bunu telafi edecegim Open Subtitles وساقوم بتعويض ذلك حالما ارجع...
    Ve onlar şehir ve federal hükümetinden tazminat talep ediyor. Open Subtitles ويطالبون بتعويض من المدينة ومن الحكومة الفيدرالية.
    Özgürlüğünün kısıtlanması ve davalıların özensizlik veya ihmalleri sonucu ortaya çıkan zararın telafisi için tazminat talebinde bulunuyoruz. Open Subtitles نطالب بتعويض عن حريته التي خسرها نطالب بتعويض عن حريته التي خسرها والخسائر التأديبية بسبب أهمال او عدم مبالاة
    Ama aramızda kalsın, size büyük bir tazminat vadediyorum. Open Subtitles ولكن بيني وبينك، فأنا أعدك... بتعويض مادّي كبير...
    Bir Hummer ve bir apartman. Fena tazminat değil. Open Subtitles سيارة هامر وشقة، ليس بتعويض سيء
    Dixon'a kaplan saldırmıştı, 500 bin dolar tazminat almıştı ya? Open Subtitles هل تتذكر كيف إبتلع " ديكسون " نمراً ؟ وإنتهى بتعويض ضرر 500 ألف ؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus