Desmond gitti... ama Locke onun görevini almaya hazır ve istekliydi... ve ambarın muhteşem detaylarını keşfettiler. | Open Subtitles | وذهب ديزموند لكن جون كان مستعد ومتحفز لمهمته الجديدة واستكشفا الهاتش بتفاصيل أكتر |
Fakat aile bağlarıyla ilgili çok ayrıntılı kayıtlar tutuyorlar. | Open Subtitles | كلا, ولكنهم يحتفظون بتفاصيل مملة حول روابط العائلات |
14 müşterisine ait bilgi var, seksle ilgili detaylar bir çeşit derecelendirme. | Open Subtitles | هناك 14 من عميلاته بها، بتفاصيل حميميّة، ونوع من ترميز نظام التصنيف. |
Asıl sorun beyni, zihni ele geçirecek kadar detaylı tarayabilmek ve o detayları yapay olarak eksiksizce tekrar yaratabilmek. | TED | التحدّيات الرئيسية هي مسح الدماغ بتفاصيل كافية للحصول على العقل وإعادة تلك التفاصيل تماماً بشكل اصطناعي. |
Bu normal bir toplantı olmadığından, seni bütçe ya da program ayrıntılarıyla eğlendiremeyceğim, | Open Subtitles | بما أنه ليس اجتماعاَ اعتياديا لن أناقشكم بتفاصيل الميزانية وجدول الأعمال |
Bana sağlam ve ciddi uzmanlarca hazırlanmış daha detaylı bir proje bütçesi lazım. | Open Subtitles | ،أحتاج إلى ميزانية مخططة بتفاصيل كثيرة مع تقديرات من قِبَل محترفين جادين ومعتمدين |
Benim anlamadığım sen geçmişinin her detayını bilmene rağmen mahkum olmuş bir suçluyu evime, yatak odama niye yerleştirdin? | Open Subtitles | ولكن أنا لا أفهم لِمَ أدخلت مجرم مُدان في بيتي، وفي غرفتي في حين كنت على معرفة بتفاصيل ماضيها |
Ajan Russ, belki bu, Konsolosa görevimin ayrıntılarını anlatmanız için iyi bir zamandır. | Open Subtitles | اعتقد بأنه وقت جيد لإخباره بتفاصيل المهمة |
Sanırım burası şeytanice gülüp muhteşem Majestelerine zalim entrikamın detaylarını anlattığım kısım oluyor. | Open Subtitles | هل يفترض أن أضحك و أخبرك بتفاصيل مؤامره شيطاينه؟ |
Fotoğrafı ve kurtarma operasyonun detaylarını birlikte yayınlarız. | Open Subtitles | سنعرض الصورة حالما نصرح بتفاصيل عملية الإنقاذ |
Nasıl yani? Firestorm matrisinin detaylarını mı anlattın? | Open Subtitles | هل أخبرته بتفاصيل مصفوفة العاصفة النارية؟ |
Sark bize kulübün, operasyonun ve kasa odasının ayrıntılı bir planını verdi. | Open Subtitles | سارك أمدنا بتفاصيل مخططات النادى |
Asistanım, eseri ayrıntılı bir biçimde tarif ediyor bana. | Open Subtitles | مساعدتي تصف لي العمل بتفاصيل كثيرة |
14 müşterisine ait bilgi var, seksle ilgili detaylar bir çeşit derecelendirme. | Open Subtitles | هناك 14 من عميلاته بها، بتفاصيل حميميّة، ونوع من ترميز نظام التصنيف. |
Günlükte, gizli ve derin bir kin beslediği karısını öldürmeye ilişkin 14 farklı yönteme ait ince detaylar vardı. | Open Subtitles | في المذكرات حلل بتفاصيل كبيرة أربعة عشر طريقة |
Gay yaşamı neye benzer tüm bu konuları o sakattan aldı, ama senin içeri girmeni ve tüm azgın detayları vermene ihtiyacı var. | Open Subtitles | الأقكار المخطئة عن الشواذ لكن يجب ان تأتي لتزوده بتفاصيل اللضوة |
Bir kızın evliliği hakkında düşündüğü süre kadar, bu işin detayları hakkında düşündü. | Open Subtitles | هو قضى وقتاً طويلاً يفكر بتفاصيل هذا الامر كالمعدل الذي تقضية فتاة في التفكير في تفاصيل زواجها |
Ne anlama geldiğini bilmek istedi. Ona tüm ayrıntılarıyla açıkladım. | Open Subtitles | لقد أرادت أن تعرف ماذا تعنى و لقد شرحت لها بتفاصيل فنية |
Seni geçen beş yılın ve birlikte tüm yaptıklarımızın ayrıntılarıyla sıkmayacağım. | Open Subtitles | لن أضجرك بتفاصيل شوطنا الطويل الذي أمضيناه سوياً |
Haklısın, şehirden bir gün boyunca uzak kaldın ve birden sokağın karşısında çok detaylı bir cinayet işlendiğini buldun? | Open Subtitles | صحيح، إذا كنتِ بعيدة عن المدينة ليوم واحد والآن خرجت فجأة بتفاصيل جريمة قتل رُسمت على الشارع المقابل منّا |
Uzuvlarından birini kaybeden insanların çoğu hala onları hissedebiliyorlar -- bir anı ya da belirsiz bir şekilde değil, tam olarak gerçek, detaylı haliyle. | TED | الغالبية العظمى ممن فقد طرفًا من أطرافه يظل يشعر بوجوده ليس مجرد تذكر أو شكل خيالي، بل بتفاصيل كاملة حيّة. |
Orijinal Craftsman detayını sunuş şekline bayıldım. | Open Subtitles | لقد أحببت كيف أحتفظت بتفاصيل الصنعة الحرفية |
Ajan Russ, belki bu görevimin ayrıntılarını... anlatmak için iyi bir zaman. | Open Subtitles | اعتقد بأنه وقت جيد لإخباره بتفاصيل المهمة |
Diğer gezegenleri ince detaylarla inceleme fırsatı bulacağız. | TED | سنكون قادرين على دراسة الكواكب الاخرى بتفاصيل رائعة. |
Yeni dostun umarım sana tüm ayrıntıları anlatmıştır. | Open Subtitles | الأن، أنا واثق من أنك الصديق الأفضل الذي أخبرك بتفاصيل اللعبة |
Uzakta ticari işlerinin detaylarıyla o kadar meşguldü ki, | Open Subtitles | كان يقضي وقتا طويلا بعيدا مشغولا بتفاصيل عمله التجاري |