Ona meyveyi de temsil etmesinin bir mantığı olmadığını açıkladım. | Open Subtitles | شرحت لهم أنه لا عقلاني منذ قامو بتمثيل الفواكه أيضاً |
Yani inancı 0 ile 1 arasında bir numarayla temsil edelim -- 0 hiç inanmıyorum, 1 kesinlikle inanıyorum demek olsun. | TED | لذلك سنقوم بتمثيل معتقد برقم بين الصفر والواحد -- الصفر يعني لا أعتقد ذلك على الإطلاق، والواحد يعني أنّي واثق تماما. |
Bu kız derginin savunduğu her şeyi temsil edecek. | Open Subtitles | ستقوم هذه الفتاة بتمثيل كلّ ما تهتمّ به المجلة. |
Çünkü çocuklar rol yaparken aslında biz yetişkinlerden öğrendikleri sosyal senaryoları çok yakından izlerler. | TED | لأنه عندما يقوم الأطفال بتمثيل الأدوار فإنهم يتبعون سيناريوهات إجتماعية بدقة تعلّموها منا نحن الراشدين. |
oyunculuk dersinde balkon sahnesini oynamıştım. | Open Subtitles | أنا قمت بتمثيل مشهد الشرفة في فصل التمثيل |
- Biliyorum! Bir filmde daha oynayacağız ve bu kez çok kötü rol yapacağız. | Open Subtitles | سنكون في فيلمٍ آخر، و هذه المرة سنقوم بتمثيل سيء جداً |
Phoenix Polis Teskilatini temsil ediyorsun. Tras ol. | Open Subtitles | ستقوك بتمثيل قسم فينكس , عليك أن تحلق ذقنك |
Keşke ben de bu kadar iyi temsil edilseydim. | Open Subtitles | وزير العدل المستقبلي. لو فقط حظيت بتمثيل جيّد. |
Yarın ne olursa olsun, en iyisi sen sadece seni temsil edecek bir avukat tut. | Open Subtitles | مهما حدث غداً فأعتقد أنه من الأفضل أن تحصل على محام يقوم بتمثيل مصالحك وحدك |
300 emekçi sınıfı davacıya karşı bir ilaç firmasını temsil etmek pek iyi görünmez. | Open Subtitles | حيث أنه لا يبدو المنظر حسناً عندما يتعلق الأمر بتمثيل شركة أدوية أمام 300 شخص من الطبقة العاملة |
Micah'ı birlikte yaşadığımız gerçeğine ve bu yüzden evin bizi temsil edeceğine alıştırma sürecindeyim. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أقوم بهذا الإنتقال إلى اي مكان يجب أن نقوم بتمثيل المنزل معاً |
Bence sizin için en uygunu Bay Gardner, Bayan Lockhart bu davada sizin de Başkan Chavez'i temsil etmenizdir. | Open Subtitles | حسب رأيي, ستحصلون على أفضل نتيجة يا سيد غاردنر وآنسة لوكهارت إذا قمتم بتمثيل الرئيس تشافيز في هذه الدعوى القضائية أيضاً |
Ben de değiştiriyorum. Kendi kendimi temsil edeceğim. | Open Subtitles | إذا سأقوم بتغييرها كذلك وأقوم بتمثيل نفسي |
Diğer aileleri temsil eden adam bu. | Open Subtitles | هذا هو الشخص الذي سيقوم بتمثيل باقي العائلات |
Kayınpederimi temsil ediyor bu durumda beni de temsil etmiş oluyor. | Open Subtitles | لقد قام بتمثيل والدي في القانون والذي يعني أنه محامي القانوني أيضاً |
En yüksek puanlı atlamacı ve Britanya rekorunun sahibi olarak ülkemi temsil etmeye hakkım yok mu sizce? | Open Subtitles | بما أنني حامل الرقم القياسي البريطاني بالقفز ألا تعتقد أن لي الحق بتمثيل بلادي؟ |
Bölgelerinizi temsil edip insanları bir araya getirmeye ve bir ulus yaratmaya yardım ettiniz. | Open Subtitles | بتمثيل مناطقكم ساعدتم في أحضار الناس سوياً أمة واحدة تحت الرب |
Dur bakalım.Ben tiyatrocuyum. tam 4 gösteride rol aldım. | Open Subtitles | يكفي ، يكفي ، أنا ممثل مسرحي لقد قمتُ بتمثيل أربع مسرحيات |
Yani kelimenin tam anlamıyla sadece bulunuyor Onun hayallerini oyunculuk ? | Open Subtitles | اذا هذا هو السبب فى انه يقوم بتمثيل احلامه؟ |
Gençlik yıllarımda, birkaç reklam filminde oynamıştım. | Open Subtitles | في أيام شبابي . قمت بتمثيل بعض الاعلانات التجارية |
Nasıl oynayacağız? | Open Subtitles | كيف سنقوم بتمثيل تلك المسرحية ؟ |