Sadece ağırdan alalım. Kimse bir yere gitmiyor. | Open Subtitles | خذ الأمور بتمهل لن يذهب أي أحد منا |
Bu yüzden işleri ağırdan almayı bıraktım. | Open Subtitles | لذا فقد انتهيت من أخذ الأمور بتمهل. |
Tekrarlayan eylemler yaparak, tıpkı el işi gibi, hızlı yapamazsınız, yavaş yapmanız gerekir. | TED | عن طريق القيام بأفعال متكررة، كالحرف اليدوية، لا يمكنك القيام بها بسرعة، عليك فعلها بتمهل. |
yavaş yavaş, kelime kelime. Ne oldu? Gözünü mü aldı? | Open Subtitles | بتمهل وحرفاً بحرف ما الأمر أيزعجك هذا المصباح؟ |
- Daha önce böyle birşey yaşamamıştım. - Otur. Çok Yavaşça. | Open Subtitles | لم يحدث لي هذا من قبل إجلس بتمهل |
Bodruma. Yavaşça karşıya geçiyoruz. | Open Subtitles | إذهبوا إلى هناك بتمهل وكأن الأمر طبيعي |
Şimdi, bunu dışarıdan bizi etkileyecek hiçbir şey olmadan yavaştan alabiliriz. | Open Subtitles | أما الآن,فسوف نتعامل مع الأمر بتمهل تام ولن يكون هناك أى إزعاج خارجى |
Belki de işleri yavaştan almak en iyisidir. | Open Subtitles | ربما أنه من الأفضل أننا نأخذ الأمور بتمهل. |
Sanırım işleri ağırdan almayı tadını çıkarmayı seven tiplerdensin. | Open Subtitles | اظن أنك تحب أن تأخذ بتمهل تتلذ باللحظة |
Sanırım biraz ağırdan almamız gerekiyor. | Open Subtitles | أعتقد أننا بحاجة فقط إلى... لأخذ الأمر بتمهل |
İşleri ağırdan almak istiyorum. | Open Subtitles | وأود الاستمرار في أخد الأمور بتمهل. |
ağırdan aldığın biri var mı? | Open Subtitles | هل تأخذ الأمور بتمهل... مع أحد ما؟ |
Seni cehenneme götüren her ne ise oraya gidip otursam vücudundaki her sinir yanana kadar derin karıncalanana ve beynin yalvarana kadar ve yavaş yavaş çekildiğini izlesem neler olur? | Open Subtitles | مالذي سيحدث؟ سأجلس هناك تماماً و أشاهدك و أنت بتمهل و أنت تتوقف من جراء إدمانك |
Her şey yavaş olacak, bu yanlış değil. | Open Subtitles | . ْ فقط إعطى نفسك بعض الوقت فلا حرج فى أخذ الأمور بتمهل |
Owen'ın Devlin'i nasıl yakalayacağımıza dair bir planı var ama işe yaramasının tek yolu yavaş... Ve emin adımlar. | Open Subtitles | اتفقنا, لكن الطريقة الوحيدة التي تفي بالغرض هي أن نتصرف بتمهل وثبات. |
Beni tanıyan gözler kapanıyor Yavaşça | Open Subtitles | السقوط بتمهل والعيون التي تعرفني |
Beni tanıyan gözler kapanıyor Yavaşça | Open Subtitles | السقوط بتمهل والعيون التي تعرفني |
Cebimden Yavaşça çıkardım ve eline koydum. | Open Subtitles | أخرجتها بتمهل ووضعتها في يدها |
Bilirsin, biraz yavaştan alalım... | Open Subtitles | اتعلمين، لنبدأ في هذا الأمر بتمهل |
yavaştan al ki kimse şüphelenmesin. | Open Subtitles | تعلمين، خذي الامر بتمهل ولن يشك احد |
İşleri biraz yavaştan alalım. | Open Subtitles | لنأخذ هذا بتمهل |