Bu öğleden sonra işi ekersen ve senden isteyeceğim birkaç küçük şeyi yapmaya söz verirsen, buna karşılık olarak sana, şimdiye kadar yaşamış herhangi bir canlının... şahit olmadığı en önemli şeyi göstereceğim. | Open Subtitles | إذا هربت من العمل هذا المساء ووعدت بتنفيذ الأشياء التي سأطلبها منك سأوريك بالمقابل أهم شيء قد شهدته الإنسانية من قبل |
- Arama yapmaya geldik. | Open Subtitles | نحن هنا لنقوم بتنفيذ أمر التفتيش من المحكمة |
Kaçışı ayarlayabildiğimde, sözümü yerine getireceğim. | Open Subtitles | بمجرد ان أتخذ ترتيبات الهرب سألزمك بتنفيذ كلمتك |
O gece Itachi kişisel duygularını öldürüp görevini yerine getirdi. | Open Subtitles | في تلك اليلة نحَى إيتاتشي مشاعره وقام بتنفيذ المهمة |
ve bir gece dehşet verici planını uygulamaya başladı. | Open Subtitles | وفي إحدى الليالي، قام بتنفيذ رغبته المرعبة |
Bu işi yapacaksak, onun öldürülmesi şart! | Open Subtitles | اذا كنا سنقوم بتنفيذ هذه المهمه لابد وان يتم قتلها |
Adamlarımdan her biri, bugün yapılması gereken şeyi yapmaya kendilerini adamış bulunuyorlar. | Open Subtitles | كلَ واحد من رجالى ملتزماً بتنفيذ ما عليه فعله |
- ...bilinç kaybına neden olduğunuz. - Bu önemli değil. Önemli olan tek şey, sana söylenenleri yapmaya devam etmen. | Open Subtitles | لا يهم، ما يهم هو أن تستمر بتنفيذ ما يطلب منك |
Beraber çalışıyorlar. Şu anda saldırı yapmaya hazırlanıyorlar. | Open Subtitles | يعملوا معا ويقوموا بتنفيذ هذا الهجوم الآن. |
Buraya kendim olarak değil yargıç olarak görevimi yapmaya geldim. | Open Subtitles | انا لست هنا بصفة رجل ولكن بصفتي الوالي واقوم بتنفيذ عملي |
House beni ezerdi, söylediğim şeye ters bir prosedürü yapmaya zorlardı, ve o zaman bu filmi izleyecek binlerce kişinin ve gelecekteki olası çalışanlarım önünde iki yüzlü duruma düşerdim. | Open Subtitles | كان هاوس سيضعفني عندها ويكلّفني بتنفيذ إجراء اعترضت عليه وعندها سأبدو منافقاً أمام الآلاف وأصحاب فرص العمل الآخرين الذين يشاهدون الفيلم |
Ama senden istediğim şeyi yapmaya devam edeceksin. | Open Subtitles | ولكنك سوف تكمل بتنفيذ ما اطلبه منك |
Emirler almıştım, ben de bunları yerine getirdim. | Open Subtitles | لقد أسندت إلي أوامر و قمت بتنفيذ تلك الأوامر |
Ama siz ve benim bir anlaşmamız vardı ve siz üzerinize düşen kısmı yerine getirdiniz. | Open Subtitles | لكن كان بيننا اتفاق، وقمتِ بتنفيذ جزئك منه، |
Beni çok dikkatle dinle. Çocuğunu bir daha canlı görmek istiyorsan isteklerimizi harfiyen yerine getireceksin. | Open Subtitles | أصغيا إليّ جيداً إنّ كنتما تريدان أن تريا ابنكما عليكما بتنفيذ ما أطلب |
Hayır, ilk defa içeri girdiğimde ve ne zaman belli bir kıyafet zorunluluğu uygulamaya başlayacaklarını düşündüm. | Open Subtitles | لا , لقد رأيتها فقط عندما حضرت وأتسائل متى سيبدائون بتنفيذ رمز الملابس |
Bu konuyu hallettikten sonra, ve hallettiğinizden emin olduktan sonra ancak o zaman büyük plânınızı uygulamaya geçebilirsiniz. | Open Subtitles | فبعد أن تمتلك هذا، وأنت تعلم أنك تمتلكه حينها يُمكنك البدء بتنفيذ التصميم الأكبر الذي تبتغيه |
Burada olmamın nedeni o aptalın dahi planlarından birini uygulamaya koyması. | Open Subtitles | .. لكن سبب مجيئي إلى هنا بأن هذا الأبله قام بتنفيذ إحدى خططه العبقرية |
Bu işi ayarlıyor. Yavaşça. Her seferinde bir vampir. | Open Subtitles | لقد قام بتنفيذ هذا، ببطئ، جونز واحد في الوقت تماما. |
- Tekrar ediyorum. Bu emri uygulayacağız! Bu insanları vuracağız. | Open Subtitles | أكرًِر سنقوم بتنفيذ هذا الأمر , مالم يتم فعل ما نريده |