"بجانبها" - Traduction Arabe en Turc

    • yanında
        
    • yanına
        
    • Yanındaki
        
    • orada
        
    • onunla
        
    • tarafını
        
    • ona
        
    • yanı
        
    Son günlerinden birinde, yanında oturuyordum, bana baktı ve açıkça dedi ki: Open Subtitles في أحد آخر أيامها، وعندما كنت جالسة بجانبها. نظرت لي وقالت بوضوح:
    Herif kadının yanında olabilmek için bana 50 papel saydı. Open Subtitles لقد أعطاني 50 دولاراً لكي أضعه بجانبها أنه معجب بها
    Bir süre yanında oturup onu izledim. Open Subtitles لذا جلست بجانبها للحظة, أراقبها وهي تمخط وتشعر بالحرج,
    Eğer birinin çikolatalı kurabiyeyi bilmesini istiyorsan yanına bir bardak sütü de çizeceksin. Open Subtitles لو أردت أن يخمن أحد رقاقة بسكويت الشيكولاتة، ترسم كوب من الحليب بجانبها
    Yanındaki küçük oğlan olanları izledi sonra kendi kutusuna döndü daha kutuya dokunmadan gözyaşlarına boğuldu. TED شاهد الطفل الصغير بجانبها ما حدث، ثم ألتفت لصندوقه وأنطلق في البكاء بدون أن يلمسه حتى.
    Cinayet silahı, yerde yanında duruyormuş. Open Subtitles وكان السلاح المستخدم في الجريمة بجانبها على الأرض
    Evet çok romantik. Ve hemen yanında yakışıklı bir de partneri var. Open Subtitles انها رومانسية ، و حصلت على شريك وسيم يجلس بجانبها
    Annem, efendim. O çok hasta. Sanırım bu aralar yanında olmam gerekiyor. Open Subtitles بسبب أمي سيدي ، إنها مريضة جداً وأعتقد أنه يجب علي أن أكون بجانبها
    Annem, efendim. O çok hasta. Sanırım bu aralar yanında olmam gerekiyor. Open Subtitles بسبب أمي سيدي ، إنها مريضة جداً وأعتقد أنه يجب علي أن أكون بجانبها
    Cassio'nun güzellikleri yanında çirkin görünürüm ben. Open Subtitles اذا بقى كاسيو , عاش عيشة رغد و مجد تكون بجانبها عيشتي حقيرة جدا
    Juliet'nin yanında ölür, sonra Juliet uyanır ve onun öldüğünü görür. Open Subtitles ويموت بجانبها وبعد ذلك تستيقظ وتراه ميتاً
    Bir sabah şafak sökmeden kadının yanında beliriveriyor Open Subtitles وفى الصباح قبل ان تشرق الشمس يمكنه ان يسير بجانبها تماماً
    Fransız, tereyağsız. yanında reçel. - Üstünde değil. Open Subtitles الفطائر الفرنسية بدلاً من اللبن الخضّ الفواكه بجانبها
    Ama dün gece yanında olacak kadar sevmiyorsunuz anlaşılan. Open Subtitles من الواضح ليس بشكل كافٍ فلم تكن بجانبها البارحة
    Şimdi yanında oturup, dört gün boyunca ona ne kadar güzel olduğunu söylemem gerek. Open Subtitles الآن يتوجب علي أن أجلس بجانبها لأربعة أيام وأخبرها بأنها جميلة
    Karım senin kardeşin mi ki yanında oturuyorsun? Open Subtitles هي زوجتُي أختُكِ التي تُريدُ إلى تجلسْ بجانبها طوال الرحلةِ؟
    yanına çok korkunç insanlar taşınmış ve kendini eve hapsolmuş gibi hissediyormuş. Open Subtitles هؤلاء الأشخاص المريعون الذين يعيشون بجانبها و تشعر كأنها محاصرة في بيتها
    Koltukta yanına oturdum ve şunu dedim: ''Sarah, gey olduğumu biliyorsundur.'' TED جلست على الأريكة بجانبها وقلت لها: "آنسة سارة، أني مثلية الجنس."
    Sonra yanına sokuldum ve kumu diğer koluna ve bacaklarına serpiştirdim. TED لذلك جلست بجانبها ووضعت الرمل على ذراعها الأخرى ثم ساقيها.
    Ve bu anda, onun beşiğinde Yanındaki oyuncaklardan biri dumanla alev alır. Open Subtitles وفي تلك الللحظة أحد ألعابها في السرير بجانبها تنفجر ويكون هنالك اللهب والدخان
    Bizzat orada olup, onun yanında oturuyor olmalıydım. Open Subtitles يجبُ ان اكون هناك بنفسي اجلسُ بجانبها تماماً
    Bayılırdı bu silaha. Bayılırdı. onunla uyurdu hatta. Open Subtitles كانت تحبّه حباً جماً لدرجة أنّها تنام وهو بجانبها ..
    Aile tartışmalarına gelince de kesinlikle onun tarafını tutmazdım. Open Subtitles وانا بالتأكيد لا اقف بجانبها عندما يكون الخلاف عائلي
    Biliyorum annem sana yemin ettirdi ama daha öncede ona karşı geldiğin oldu. Open Subtitles أعرف ان أمي جعلتك تقسم على السرية ولكن رأيتك تقف بجانبها من قبل
    - Annen de aynı benim gibidir aslında, yanı başında oturup ona gülümsediğin müddetçe, hep mutlu olacaktır. Open Subtitles طالما تقفين بجانبها و تبتسمين ستكون سعيدة جدا

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus