Bir eş ve bir avukat olarak, o kocasının yanında | Open Subtitles | كمحامية وزوجة، هي تقف بالتاكيد بجانب زوجها. |
Çünkü kocasının yanında olmak yerine senin altındaydı. | Open Subtitles | لأنه بدلا من ان تكون بجانب زوجها كانت تحتك |
Sana param olmaz mı, canikom, ...yani, sevgili kızım kocasının yanında otururken ...mahkeme salonunda olunca var. | Open Subtitles | أوه، سأمنحكِ المال ياعزيزتي ولكن ذلك يعني أنّ ابنتي العزيزة مبتسمة بجانب زوجها جالسة خلفي في المحاكمة |
Ama, güzel bir kadının yeri kocasının yanıdır, değil mi? | Open Subtitles | ولكن مكان الزوجة البارة هو بجانب زوجها أليس كذلك؟ |
- Çok sevindim. Kadının yeri kocasının yanıdır. | Open Subtitles | -الزوجة مكانتها بجانب زوجها.. |
Bir kadının eşinin yanında olmasının neresi gülünç sorarım. | Open Subtitles | ما يعدّ سخرية يا سيدي، هو الإشارة إلى زوجة... وقفت بجانب زوجها لسنين |
Yaşlı kadın seçmenler kocasının yanında durmasını seviyorlardı; | Open Subtitles | الناخبات كبارات بــ السن يعجبهن أنها وقفت بجانب زوجها |
Evliliğini nasıl idare ettiğini sanırım. Hep kocasının yanında durdu. | Open Subtitles | أعتقد بأنها عالجت زوجها ؛ وقفت بجانب زوجها |
Duyarsız kocasının yanında yatıyor ama uyumuyor. | Open Subtitles | تستلقي بجانب زوجها النائم عديم المشاعر |
"... köpek kocasının yanında olarak... | Open Subtitles | بوقوفها بجانب زوجها" "التافه بابتسامة مرسومة |
Bayan Young'ı kocasının yanında kanlar içinde buldum. | Open Subtitles | - اجل سيدي وجدت السيدة (يونغ) جالسة بجانب زوجها مغطاة بدم زوجها |
Marjorie Nugent, Carthage, Teksas'ın hemen dışında küçük bir mezarlıkta, eşinin yanında yatmaktadır. | Open Subtitles | دُفنت (مارغوري نوغنت) بجانب زوجها في مقبرة صغيرة (خارج (كارتدج |