"بجدية أكثر" - Traduction Arabe en Turc

    • daha ciddiye
        
    • çok ciddiye
        
    • daha ciddi
        
    Rahatlık alanlarımızdan kurtulup el ele vererek kendimizi daha ciddiye almaya başlayalım. TED دعونا نخرج من المناطق المريحة وننضم إلى الصفوف ونبدأ في التفكير بجدية أكثر.
    Biraz daha ciddiye almalısın. Open Subtitles ينبغي عليكِ أن تأخذي هذا الأمر بجدية أكثر قليلاً
    Elbette, profesörün cevabı: "ben onu, onun söylediğinden daha ciddiye alıyorum" şeklindeydi. Open Subtitles وكان جواب البروفيسور وأخذت الأمر بجدية أكثر حين قال..
    çünkü bu adamlar kendilerini gerçekten çok ciddiye alıyorlar. TED لأن هؤلاء الأشخاص يتعاملون مع أنفسهم بجدية أكثر من اللازم.
    Sanırım ben bu işi, senden daha çok ciddiye alıyorum. Open Subtitles أعتقدأننيآخذهذا الأمر.. بجدية أكثر منكِ.
    Belki de biraz daha ciddi olmanın zamanı gelmiştir. Open Subtitles كنت أعتقد لربما حان الوقت لنأخذ الأمر بجدية أكثر
    Dinle, bunu biraz daha ciddiye almak için zaman olduğunu düşünüyorum. Open Subtitles أنا فقط , إعتقدت أنه ربما يجب علينا أن نأخذ الأمور بجدية أكثر
    Göstermek istemese de, bu işi kimse Lord Hazretlerinden daha ciddiye almıyor. Open Subtitles لا أحد يأخذهُ بجدية أكثر من سيادتهِ، أبي أياً ما كان يحب التظاهر بهِ
    Bence bu Tahran'daki liderleri ikna etmeye yetti nükleer silahların takibini daha ciddiye almaları gerekiyordu. Open Subtitles وأعتقد أن هذا كان كافياً لإقناع المسئولين بـ"طهران" بضرورة السعي نحو السلاح النووي بجدية أكثر
    Bunu biraz daha ciddiye almanız gerekiyor artık. Open Subtitles يجب أن تأخذ هذا الأمر بجدية أكثر
    İşini daha ciddiye almanı dilerdim. Open Subtitles أتمنى أن تأخذ عملك بجدية أكثر
    Bu olayı biraz daha ciddiye almalısınız. Open Subtitles بجدية أكثر
    Hepsini çok ciddiye aldığımı düşünüyorsun. Open Subtitles تعتقد أني أخذت المر بجدية أكثر من اللازم
    Ama sen bu işi çok ciddiye aldın. Open Subtitles لكنك تأخذ الأمر بجدية أكثر من اللازم
    Bunu daha çok ciddiye almalıydım. Open Subtitles كان على اتخاذ الموضوع بجدية أكثر
    Belki güvenliği daha çok ciddiye almış olsaydınız kocanız bugün hayatta olurdu ve yardım için bize gelmezdiniz. Open Subtitles لو كان تعاملك مع المسالة الأمنية بجدية أكثر .. ربما كان زوجك ليظل حياً ... وما كنت ستأتين إلينا لطلب المساعدة
    Ama programa daha ciddi şekilde devam etmen şartıyla. Open Subtitles لكن الوسيلة الوحيدة لكي نفعل هذا هي أن تعمل بالبرنامج بجدية أكثر
    Eğer moda endüstrisinin çevreye olan etkisini daha ciddi olarak ele almak istiyorsak, bir sonraki adıma geçip kıyafetleri eskidiklerinde toprağa karışabilir olarak tasarlamamız lazım. TED لكن إذا أردنا أن نتعامل مع إصلاح الأثر البيئي لصناعة الأزياء بجدية أكثر فسنحتاج أن ننتقل إلى الخطوة التالية ونبدأ في تصميم الملابس بطريقة تحولها إلى سماد في نهاية عمرها.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus