Çiftlik hayvanlarına aşırı dozlarda antibiyotik veriyoruz. | TED | فإننا نُطعم حيوانات المزارع بجرعات هائلة من المضادات الحيوية. |
Avrupa, yemde düşük dozlarda antibiyotik koymayı yasaklayan ilk bölgedir. | TED | كان الاتحاد الأوروبي أول منطقة تحظره بوضع المضادات الحيوية بجرعات منخفضة في العلف. |
Ve sadece ağızdan yüksek dozlarda alınırlarsa karaciğer de sorun oluşturabilirler. | Open Subtitles | و فقط السترويد الذي يؤخذ عن طريق الفم بجرعات عالية قد يسبب مشاكل في الكبد |
Az doz Pilokarpin ağız kuruluğuna iyi gelir. | Open Subtitles | بجرعات منخفضة , يعالج .البيلوكاربين جفاف الفم |
Yüksek doz, sarin gazıyla aynı etkiyi yapar. | Open Subtitles | بجرعات عالية, يكون لها تقريبا نفس تأثير نوبة غاز السارين |
Renksiz ve kokusuz bir şey.. ... ama yanlış dozda verilirse ölümcüldür. | Open Subtitles | وهو عديم اللون والرائحة، ولكنه قاتل لو تم تناوله بجرعات غير دقيقة |
Oh, bu arada absürd miktarda havuç ve megadoz vitamin alıyor musun? | Open Subtitles | بالمناسبة، أتتناول كمية ضخمة من الجزر و الفيتامينات بجرعات كبيرة؟ |
Çünkü küçük dozlar sizin şu anki ruh halinizden kurtulmanıza yardımcı olur ki o hal de sorununuza katkıda bulunuyor. | Open Subtitles | لأن بجرعات صغيرة قد يكون مفيد مع الحالة المزاجية و التى أعتقد أنها المُساهم الأكبر فى حالتك هذه |
Doğru dozajda ise güzel bir uyuşukluk hissi verirler. | Open Subtitles | ,إن أُخذَت بجرعات صحيحة فإنها تسبب نعاسا لطيفا |
Küçük dozlarda kullanılınca botoks benzeri topikal bir krem. | Open Subtitles | إنّه مثل البوتوكس ، كريم موضعي فعّال بجرعات صغيرة |
Söylediğin gibi ara ara eşit dozlarda b2 vitamini ile birlikte alıyorum. | Open Subtitles | بجرعات متساوية و حقنة متفرقة من فيتامين ب 2 كما قلت و النوم؟ |
Bu düşük dozlarda kullanılan bir ertesi gün hapı. | Open Subtitles | إنّه دواء، والذي إذا تمّ إستعماله بجرعات منخفضة فهو يستخدم كحبوب لمنع الحمل |
Yüksek dozlarda insanlar anında ölebilir, ama kanındaki değerlere bakarsak ölümü yaklaşık bir saat sürmüş. | Open Subtitles | بجرعات عالية يمكن للناس أن تموت فورا لكن بناء على المعدلات في مجرى دمها فقد ماتت في حوالي ساعة |
Son zamanlarda ufak dozlarda astım için kullanıIıyor. | Open Subtitles | مؤخرا كان يستعمل بجرعات صغيرة لعلاج الربو |
Çok acı çekiyordu ama günlük küçük bir doz ağrıyı dindirirdi. | Open Subtitles | إنه مؤذي إذا أخذ بجرعات عالية ولكن بجرعات صغيرة فأنه يسكن الآلام |
Ancak yüksek doz kullanımında vücut dengesini bozup halüsinasyona, davranış bozukluklarına ve en son radde olarakta ölüme sebebiyet verebiliyor. | Open Subtitles | ولكن بجرعات عالية يسبب الدواء الارتباك هلوسة وتشنجات والموت في النهاية |
Onları avluya soktuk ve yüksek bir doz o uyuşturucudan verdik. | Open Subtitles | ، و... وضعناهمفي هذاالفناء وغذّيناهم بجرعات كبيرة من تلك المادة |
Times Meydanı'nda bile kanında daha yüksek dozda uyuşturucu olanlar vardır. | Open Subtitles | أيضاً ليست جرعة قاتلة .. المدمنون يتجولون في حديقة تايم سكوير بجرعات أعلى |
Yaşına uygun, düşük dozda anti-anksiyete ilaçlarına... | Open Subtitles | لـعمرها لحاجتها، و بجرعات منخفضة وهو ما اعتقدُ انه ضروري |
Bu arada yüksek miktarda havuç yiyip kuvvetli vitaminler mi alıyorsun? | Open Subtitles | بالمناسبة، أتتناول كمية ضخمة من الجزر و الفيتامينات بجرعات كبيرة؟ |
Ağır dozlar da var, hepsi de aynı psikiyatrist tarafından yazılmış. | Open Subtitles | و بجرعات كبيرة أيضا كلها وصفت من نفس الطبيب النفسي |
Belki ufak tefen yan etkiler ama hastalar yıllarca yüksek tansiyon için daha fazla dozajda alıyorlar. | Open Subtitles | ...فالمرضى يتعاطونه بجرعات كبيرة لعدّة سنوات من أجلا علاج ضغط الدم العالي |