"بجناح" - Traduction Arabe en Turc

• kanat
• Kanadı
• süitinde
• kanatla
• süit
• süitine

Eğer bozuk kanat ile inmeye çalışırlarsa, parçalanırlar.
إذا كانوا يحاولون الهبوط بجناح متضرر فسيتحطمون

Ben bir kanat kaybetmiş olabilirim amma velakin annen yaşamını yitirdi.
لربما ضحيت بجناح ، لكنها ضحت بحياتها

Kanadı kırılmış bir kuşu alıp kafese koymak ve gözyaşlarınla onu sulamak gibi bir şey.
إنه مثل أخذ طائر بجناح مصاب و وضعه في صندوق أحذية و إطعامه بقطَّارة

Dave Edinburgh'un en romantik otelinde gelin süitinde ne yapsın ki?
ما الذي يريده (ديف) بجناح الزفاف في فندق ادنبره الأكثر رومنسيه؟

Kırık bir kanatla iyi uçamıyorsun, değil mi?
لا يمكنك الطيران بجناح مكسور , اليس كذلك؟

Haeshin Grup'un çocuklarının kaldığı otelin süit odasındayım.
بجناح الفندق الذي يقيم به اطفال مجموعة هيشين

Sizi Castle süitine yerleştireceğiz. Bernie sizi oraya götürür.
سنضعك بجناح القلعة بيريني سيرافقك للإعلى هناك

Hadi gelin ve bir kanat kapın.
لذا، هيّا بنّا لنحظى بجناح دجاج.

- Bir kanat, bir göğüs ve bir but bağışladı. - Efendim?
لقد تبرع بجناح و فخذ و صدر

Yüzbaşı Apollo'ya söyle, bana bir kanat borcu var.
اخبر الكابتن (ابوللو) انه يدين لي بجناح

Hastaneye bir kanat bağışladı.
لقد تبرع بجناح

Kanadı kırık bulduğun kuşu anlattı bana Charlie.
تشارلي أخبرني عن الطير الذي وجدته بجناح مكسور

Kanadı kırık bir kuşu anımsatıyor.
إنة يستدهى التأكيد طائر بجناح مكسور

Kanadı kırık olan.
يطير بجناح مكسور

Balayı süitinde kim kalıyor?
من يقيم بجناح شهر العسل ؟

- Benimle Chuck'ın süitinde buluş.
-قابليني بجناح (تشاك )

Gem süitinde.
بجناح "اللجام"

Burada güvercinler bile bir kanatla uçarlar..
حمامات السلام تحلق بجناح واحد

Tek kanatla uçulmaz.
( سمرز، لا أستطيع الطيران بجناح واحد

Frannie Bayan Crawford adına süit ayrılmıştı.
السيدة كروفورد لديها حجز بجناح