Bir şey lazım olursa adamlarım burada. | Open Subtitles | لدي رجال في المحيط إذا كنت بحاجة إلى شيء |
Beraber kahvaltı ettiklerini kanıtlayacak bir şey lazım. | Open Subtitles | نحن بحاجة إلى شيء ما يبين أنهم تناولا الفطور معاً |
Ama çalıştırmak için güç verecek bir şey lazım. | Open Subtitles | من أجل تشغيله، ونحن بحاجة إلى شيء لتشغيله. |
Charlotte, Musevi oluyor. Beni görür görmez adamı boşaltacak bir şeye ihtiyacım var. | Open Subtitles | أنا بحاجة إلى شيء من شأنها أن تجعل الرجل تأتي في سرواله في أقرب وقت يراني. |
Ve benim de, beni sınıf favorisi yapacak bir şeye ihtiyacım var. | Open Subtitles | أنا بحاجة إلى شيء يجعلني من المفضّلين في الصفّ |
"bir şeye ihtiyacın olursa gel" demiştin. | Open Subtitles | لقد قلت إذا كنت بحاجة إلى شيء أجل قل ما تريد |
Eğer Adam katilse başka bir şeye ihtiyacımız var. | Open Subtitles | آدم هو مطلق النار، ونحن بحاجة إلى شيء آخر. |
- Mücadele edecek bir şeylere ihtiyacım var. | Open Subtitles | -- - - أنا بحاجة إلى شيء لوضع ظهري حتى ضد. |
Benim gerçek cazibesi olan bir şeye ihtiyacım var. | Open Subtitles | أنا بحاجة إلى شيء مع الجاذبية الحقيقية. |
- Kurabiye zaten var, ama haklısın, ilham veren ve daha etkileyici bir şey lazım. | Open Subtitles | حسنا، يتم التبرع الكوكيز، لذلك نحن وجود لهم، ولكن أنت على حق. نحن بحاجة إلى شيء ملهمة... والفاحشة لإعطاء هؤلاء النساء. |
- Seni kendine getirecek bir şey lazım. | Open Subtitles | أنتَ بحاجة إلى شيء لينعشك ، يا فتى. |
- Seni kendine getirecek bir şey lazım. | Open Subtitles | أنتَ بحاجة إلى شيء لينعشك ، يا فتى. |
Bize bir şey lazım. Tüfeğimiz var. | Open Subtitles | نحن بحاجة إلى شيء ، لدينا بندقية واحدة |
Keskin ve delici bir şey lazım. | Open Subtitles | ... لذلك أنا بحاجة إلى شيء حاد ومدبب لـِ |
Harika. Başka bir şey lazım olursa haber veririz. | Open Subtitles | عظيم، سنعلمك إذا كنا بحاجة إلى شيء آخر |
Kişisel ve sevgi duyduğu bir şeye ihtiyacım var. | Open Subtitles | أنا بحاجة إلى شيء ما كان شخصية له وأنها تحب. |
Yardım etmek isterim ama bir şeye ihtiyacım var. | Open Subtitles | أريد أن أساعد، ولكن أنا بحاجة إلى شيء. |
Bir şey istediğini sanıyorsun ama sonra başka bir şeye ihtiyacın olduğunu fark ediyorsun. | Open Subtitles | تظن أنك تريد شيئاً منذ البداية، لكنك تدرك بعد ذلك أنك كنت بحاجة إلى شيء آخر. |
Gerçekten bir şeye ihtiyacın olduğunda doğru ve yanlışın değiştiğini biliyorum. | Open Subtitles | الصواب و الخطأ يتغيران عندما تكون بحاجة إلى شيء |
Stacie Avida ile ilişkilendirecek bir şeye ihtiyacımız var. | Open Subtitles | نحن بحاجة إلى شيء نعرفه يصله ستاسي أفيدا. |
Sanırım biradan biraz daha güçlü bir şeye ihtiyacımız var. | Open Subtitles | أعتقد أننا بحاجة إلى شيء أقوى قليلا من البيرة |
Hâlâ başka şeylere ihtiyacım var. | Open Subtitles | ممم,لازلت بحاجة إلى شيء آخر. |
Bir şeylere ihtiyacım var. | Open Subtitles | أنا فقط بحاجة إلى شيء. |
Benim gerçek cazibesi olan bir şeye ihtiyacım var. | Open Subtitles | أنا بحاجة إلى شيء مع الجاذبية الحقيقية. |