Süper not tutuyordum, bilirsiniz... hepsini bilgisayarıma geçiriyordum. | Open Subtitles | كنت اَخذ تلك الملاحظات العظيمة, أتعلم؟ وكنت قد كتبتها كلها بحاسوبي |
Cep bilgisayarıma yönlendiriyorum. | Open Subtitles | حسناً , حسناً , دعني فقط أقوم بتوصيله بحاسوبي الرقمي الشخصي |
Dizüstü bilgisayarıma bağlantılı kablosuz bir kulaklık. | Open Subtitles | إنّها سمّاعة أذن لاسلكيّة مُرتبطة بحاسوبي المحمول. |
Aslına bakarsan ofisime gidip yeni bilgisayarımı... - ...tamir etmeye çalışacağım. | Open Subtitles | في الواقع انا ذاهب لمكتبي الآن لأعبث بحاسوبي الجديد |
Ya daha bilgisayarımı karıştırmadılar ya da çevrimdışı yapacak kadar zekiler. | Open Subtitles | إما أنهم لم يحاولوا حتى العبث بحاسوبي بعد وإما أنهم حاذقون بما يكفي حتى يبقوه بلا اتصال بالإنترنت |
Naber? Selam, Peter. bilgisayarımla ilgili yardıma ihtiyacım var. | Open Subtitles | مرحبا , بيتر , أحتاج بعض المساعدة بحاسوبي |
Kamyonetin GPS'i tabletime bağlı. | Open Subtitles | نظام ملاحة الشاحنة متصّل بحاسوبي |
Sesiniz çok çıkmasın, çünkü ben kitabım bitene kadar kendimi bilgisayarıma kelepçelemek zorundayım. | Open Subtitles | حسنًا، أخفضو أصواتكم ، أنا بالطبع يجب أن اقيد نفسي بحاسوبي حتى تتم كتابة كتابي وداعًا جميعًا، أراكم في الربيع |
Sean, bilgisayarıma inen dosyalara bakmanı istiyorum. | Open Subtitles | (شون)، أحتاجك أن تراقب التحميلات بحاسوبي |
Birisi bilgisayarımı kurcalamış. | Open Subtitles | شخص ما عبث بحاسوبي |
Birisi bilgisayarımı kurcalamış. | Open Subtitles | شخص ما عبث بحاسوبي |
Tek korkum umarım bilgisayarımı karıştırmaz. | Open Subtitles | أتمنى فقط ألا تنظر بحاسوبي |
Merlyn'in ana sistemine girip tablet bilgisayarımı doğrudan bağlamadığım sürece o yeri bulmanın imkanı yok. | Open Subtitles | إن لم أدخل لحاسوب شركة (ميرلن) وألج بحاسوبي اللّوحي إليه... فمُحال أن أعلم ذلك الموقع. |
Telefonunu yanlışlıkla bilgisayarımla eşleştirmiş. Mesajlarını görebiliyorum. | Open Subtitles | لقد ربطت هاتفها عن طريق الخطأ بحاسوبي لذا أستطيع أن أرى كل رسائلها النصية. |
Dizüstü bilgisayarımla ne yapıyorsun? | Open Subtitles | مادا تفلع بحاسوبي ؟ |