"بحثا عن" - Traduction Arabe en Turc

• aramak için
• bulmak için
• aramaya
• arıyorlar
• bulabilmek için
• arayışı
• aramakta
• aramakla
• arayarak
• için dolaşıp

İstediğiniz her hangi bir gizli referansı aramak için baştan aşağı okuyabilirsiniz.
حلل الكتاب من الجلد الى الجلد بحثا عن اي مرجع خفي تريده.

Altı ay boyunca ceset aramak için buraların altını üstüne getirirler artık!
سوف يبحثون في هذا المكان لستة اشهر قادمة بحثا عن جثث

Noel arifesi, alışveriş merkezindesiniz, park yeri bulmak için çemberler çiziyorsunuz, o sırada ne görüyorsunuz?
ليلة عيد الميلاد، و أنتم في المركز التجاري، وأنتم تقودون سياراتكم و تدورون بحثا عن مكان لركن السيارة، ماذا ترون؟

Yemek bulmak için çevreyi tarayan
بعد تفتيش البلاد تفتيشا دقيقا بحثا عن الغذاء

Fırın tezgahlarının altlarında ve pastane dükkanlarının girişlerinde prizler aramaya başladım.
بدأت بالبحث تحت مقاعد المخابز و مداخل محلات المرطبات بحثا عن مقابس.

Erkekler dişiyi arıyorlar.
لا بد ان الذكور قد اتت الى هنا بحثا عن الانثى

Burada yaşayan insanların çoğunluğu; ya kıyı köylerde balıkçılık yaparak yaşıyorlardı, ya da göçebelerdi, çevrede su bulabilmek için dolaşıyorlardı.
معظم الناس الذين عاشوا هنا سواء على الساحل او في القرى او صيد الاسماك او البدو الذين يتنقلون في الجوار بحثا عن الماء.

Bu sürekli geliş-gidişlerim, bir tezat arayışı değil...
ثباتي بين جيئة و رواح ليس بحثا عن التناقضات

Oğlunu aramakta olan bir şövalye, evine döner.
فارس واحد توجه عائدا إلى وطنه بحثا عن إبنه

Onu ekstazi için aramakla tehdit edersen sana sorun çıkarmaz.
وإذا سبّبت لكِ مشكلة، هدديها بتفتيشها بحثا عن حبوب النشوة.

Zamanını ve o kutsal suyu gümüş arayarak heba etmeni anlamıyorum.
لا أفهم كيف تضيع وقتك وماؤك المقدس بحثا عن الفضة

Sokakta koşup bilet aramak için ne harika bir gece.
يا لها من ليلة جميلة مناسبة للخروج بحثا عن بطاقات اليناصيب الضائعة في الشارع

Kandy'yi aramak için çıktığında cesedi bu halde bulmuş..
وخرج الى هنا بحثا عن كاندي، ووجد لها مثل هذا.

Gelen bahar mevsimi ve artan sıcaklıklar ile birlikte uykudan uyanıyor ve bir partner aramak için yollara düşüyorlar.
وعندما ترتفع الحرارة مع قدوم الربيع .تخرج جميعها وتنطلق بحثا عن التزاوج

Huzur bulmak için evinin dışına gitmek.
ذلك .عندما يضطر الرجل إلى الخروج من منزله بحثا عن الأمان

Mesih'in kasesi için değil, babamı bulmak için geldim.
أنا لم آتى بحثا عن كأس المسيح لقد أتيت للبحث عن والدى

Harika yerler bulmak için Kuzeybatı bölgesini dolaşıyorum.
اجول المقاطعة الشمالية الغربية بحثا عن مكان رائع

O gün büyük babayı aramaya Nagasike'ye geldi.
ذلك لأن جدتي أتت إلى ناجازاكي بذلك اليوم بحثا عن جدي

Ben buraya cinayet silahını aramaya geldim evin içinde de olabilir dışında da.
لقدأتيت هنا بحثا عن سلاح جريمة الذي ربما يكون في هذا المنزل وربما لا

Şehirde, güvenli evedeki şu çete elemanını arıyorlar.
سنلف بالسيارات في منطقة الزنوج بحثا عن صديق العصابة الذي في الملجأ

Şehirdeki tüm polis memurları o aracı arıyorlar.
نحن قد حصلت على كل ضابط في المدينة بحثا عن تلك السيارة.

Aç çiftçiler yemek bulabilmek için şehre akın ediyor.
تجويع الفلاحين تتدفق الى المدينة بحثا عن الطعام.

Onlarca yıl bilimadamları başka bir yaşam türü arayışı içerisinde evreni incelediler.
لعقود. العلماء كانو يراقبون الكون بحثا عن استخبارات خارج الارض

Bunlar hayatlarının yarısını yemek aramakla, diğer yarısını da yemekle geçirirler. Ne yediklerine önem vermezler.
لقد قضوا حياتهم بحثا عن الغذاء ولا يهتمون بماهيته

Sakın hediyeleri arayarak evin altını üstüne getirmeyin.
وممنوع التفتيش في البيت بحثا عن الهدايا

Galakside babasını aramak için dolaşıp duruyormuş.
انه كان يجوب العالم بحثا عن أبيه