O kaltağı senin bir şeyler demeni bekleyerek haftalardır arıyorum. | Open Subtitles | بحث عن تلك الكلبة لأسابيع، وأنتظر منك أن تخبرني شيئاً. |
Bu adamı üç aydır arıyorum ama elimde hiçbir şey yok. | Open Subtitles | اننا كنا بحث عن هذا الرجل ,لثلاث اشهر وما نحصل عليه هو لاشيء |
Çöp toplama alanını kapatarak vücut parçalarını... aramak için bir arama iznine ihtiyacımız var. | Open Subtitles | نحن بحاجة لمذكّرة لإيقاف المكبّ وأجراء بحث عن أجزاء الجسم |
Kadının hırsızlara ihtiyacı var çünkü bu bir hazine avı değil. | Open Subtitles | هي بحاجة إلى لصوص لأنّ هذا ليس بحث عن الكنز |
Yapması daha zor olan bir şeyi yapıyor, görünmeyeni arıyor | TED | بحث عن ما لم يكن هناك، والقيام بذلك أكثر صعوبة. |
Angela'yı ve ötekileri aramak için bir araştırma ekibi kurmak gerek. | Open Subtitles | يجب علينا ان نشكل فريق بحث عن انجيلا والاخرون اذا رفض التون هاتش قيادتنا انت تستطيع |
Kızı gözden düşürecek bir şey arıyordu. Telefonu karıştırdı ve fotoğrafı buldu. | Open Subtitles | هو فتش في هاتفها ، و بحث عن شيء ما لتشويه سمعتها |
Laptop araması yok, eski yollarla. | Open Subtitles | بدون بحث عن طريق الحاسوب . المتنقل ، أبقيه بسيطاً |
Böylece eve döndüm ve bir araştırma yaptım. | TED | فعدت لمنزلي وقمت بعمل بحث عن هذا الأمر. |
Ulusal organ bağışlayanlar listesinden kimlerin organ aradığını araştırdım. | Open Subtitles | أجريت بحث عن مُستقبلي الأعضاء بالقائمة الوطنية للمانحين |
Konuşmak için göndericiyi arıyorum. | Open Subtitles | أنا أقوم بأجراء بحث عن المرسل بينما نحن نتحدث |
Bir sevgili arıyorum. Sen ise, tam listeye uygunsun. | Open Subtitles | أنا في بحث عن حبيب وقد دخلت للائحة للتو |
Mona Wustner'ı arıyorum. | Open Subtitles | بحث عن مونا ووستنير. |
Bunda eğer bir arama tablosu veya kodu varsa yardım edebilir. | Open Subtitles | من شأنه ان يساعد اذا كان هناك بحث عن الجدول او كتاب الشفره |
Bunu neden mihrapta beni terk ettiğinde mahrum bıraktığın ev arama olarak düşünmüyorsun. | Open Subtitles | لما لا تعتبره بحث عن منازل وحسب والذي حرمتني منه حين هجرتني عند المذبح ؟ |
Ben arama buraya geldi mal bana bu aittir. | Open Subtitles | أنا أتيت إلى هنا في بحث عن ممتلكات التي تعود إلي |
Eğer deli bir adam hazine avı hazırlamış olsaydı böyle olurdu ancak. | Open Subtitles | هذا ما يبدو عليه الأمر إن قام رجل مجنون بإطلاق بحث عن منتجات مختلفة |
İlgili oldukları sürece, bu sadece bir hazine avı. | Open Subtitles | فى تقديرهم هذا مجرد بحث عن كنز |
Öyleyse Roadrunner çizgi filmindeki çakal karakterini arıyor sayılırız. | Open Subtitles | لذا أساسا، بإنّنا إذا هل كانت بحث عن ويل إي . ذئب براري؟ |
Babasının denizaltısını arıyor. Işığın olmadığı yerde. | Open Subtitles | لقد بحث عن غواصة والده فى كل الأماكن المظلمة |
Ama eskiden Rawls'ın eviymiş. Bir şey aramak için gelmiş. | Open Subtitles | نعم، لكن راولس يستعمل لعيش هنا و هو يرجع بحث عن الشيء. |
Konuşmadığı en yakın insanı arıyordu. | Open Subtitles | لقد بحث عن أقرب إنسان لن يتحدث. |
O zaman kim kimdir araması yapıyorsun? | Open Subtitles | اذا لماذا تجرين بحث عن هويه؟ |
Organik ışık emen diodlar üzerinde araştırma alanında çalışıyorum, sözde OLED'ler yani. | TED | أعمل على بحث عن الصمامات الثنائية العضوية التي تنتج الضوء، وتُدعى بالـOLEDs. |
Çalışanlarının geçmişlerini araştırdım ve başka bir şey dikkatimi çekti. | Open Subtitles | ذهبت لأجرى بحث عن خلفيتهم وعلى موظفيهم وتم ابعادى |