"بحقيبتي" - Traduction Arabe en Turc

    • Çantamı
        
    • çantamda
        
    • çantamla
        
    • çantama
        
    • çantamdaydı
        
    Oh, günümü tuz Çantamı getirmedim! Open Subtitles يحدث هذا في اليوم الذي لا أحضر به نشادر بحقيبتي
    Yemin ederim, Çantamı dışarı atacağım. Open Subtitles أقسم سأرمي بحقيبتي في الخارج
    çantamda sular var. Karıştırabiliriz. Open Subtitles لديّ قنينات ماء بحقيبتي بوسعنا أنّ نخلطها بها
    Soyunmaktan ve geri giyinmekten, kışın saçımı kurutmaktan, çantamda ıslak bir havlu taşımaktan, ıslak mayodan, ıslak terliklerden nefret ediyorum. Open Subtitles أكره التجرد من الملابس ثم لبسها تجفيف شعري بالشتاء منشفة مبللة بحقيبتي
    Hem bu hem de geçen gece bir başkası daha bana yalancı dedi ve "kesinlikle gerçek Chanel" çantamla o kevaşeyi yere yapıştırdım. Open Subtitles ذلك وليلة أمسٍ, أحدٌ ما دعاني "كاذبة". أنا قمتُ بضربِ ذلكَ الرجلِ, بحقيبتي الضخمة!
    Ben çantamla burada oturuyorum. TED أنا واقف هاهنا بحقيبتي.
    Affedersiniz, birkaç dakikalığına çantama göz kulak olur musunuz? Hemen dönerim. Open Subtitles عن إذنك، أتمانعين الاعتناء بحقيبتي للحظة.
    Tatlım, Çantamı neden karıştırıyorsun? Open Subtitles عزيزي ماذا تفعل بحقيبتي ?
    Çantamı karıştırıyor. Orda masada. Open Subtitles .هو يعبث بحقيبتي ومنضدتى
    Dinle beni. Bizi getirdiklerinde Çantamı buraya koydular. Open Subtitles إسمعني، لقد قذفوا ... بحقيبتي هنا
    Gidip Çantamı alayım. Open Subtitles دعني فقط آتي بحقيبتي
    Çantamı alıp geleyim. Open Subtitles دعني آتي بحقيبتي
    Sanırım siyah silindir çantamda bir tane olacak. Open Subtitles أعتقد أن لدي واحده بحقيبتي السوداء الخشنة
    Aslında kapıda çantamda olanları bekliyorum. Open Subtitles في الحقيقة أنا في إنتظاركم بحقيبتي عند الباب
    Derken çantamda gizlenmiş bir balon buluyorum. Open Subtitles و بعدها أجد كيساً مخبأً بحقيبتي
    Ben de çantamla ona vurdum. Open Subtitles لذا ضربته بحقيبتي علي رأسه
    çantamla ne yapıyorsun sen? Open Subtitles ماذا تفعلين بحقيبتي ؟
    Dinle, Caleb, çantamla ne yapıyordun? Open Subtitles أصغ (كايلب) .. ما الذي فعلته بحقيبتي ؟
    Ojeyi çantama koydum çünkü sepetten düşmesini istemedim sonra da, ödemek için fırsat bulamadım; çünkü dikkatim dağılmıştı normalde olduğu gibi, takip ya da taciz edilmeden evden dışarı çıkmak benim için çok zor. Open Subtitles وضعت طلاء الأظافر بحقيبتي لأنني لم أكن أريده أن يقع من السلة ومن ثم لم أحصل على فرصة لأدفع ثمنه
    - Bir arkadaşım için pastadan çantama biraz koyuyordum. Open Subtitles كيفَ حالكِ؟ كنتُ أضع هذه الكعكة بحقيبتي لصديقٍ فحسب
    Asla olmaz, çantama ne yaptığını anlatmıştım. Open Subtitles من ستؤدي دور الزوجه؟ جين"؟" مستحيل , قلت لك عما صنعته بحقيبتي

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus