Brewster, Amerikan Kongre Kütüphanesi'nin yaklaşık yirmi terabayt olduğunu söylemişti. | TED | بريوستر كان يقول أن مكتبة الكونغرس تعمل بحوالي عشرين تيرابايت. |
yaklaşık iki metre yüksekliğindeydi, depremin etkisiyle tamamen yıkılmıştı. | TED | كان مرتفعا بحوالي المترين، تم سحقه بالكامل بقوة الزلزال. |
Tüm insanlığın enerji kullanım miktarının yaklaşık 20 katı kadar. | TED | هي أكبر بحوالي 20 مرة من معدل استهلاك الطاقة لكل الإنسانية. |
Bugün saat dört civarı burada kredi kartını kullanmış. | Open Subtitles | إستخدمت بطاقة إئتمانها اليوم بحوالي الرابعه؟ |
diyecekler. Hayır. Sanırım Finlandiya'da nüfus beş milyon civarında. | TED | لا. أعتقد أن هناك ساكنة تقدر بحوالي خمسة ملايين في فنلندا. |
Bir video izliyorsunuz. Normal gelişimli 35 adet iki yaşındaki çocuğun gözünden, yaklaşık birer saniyelik karelere ayrılmış | TED | أنت تشاهد فيديو. وهذه الإطارات تنفصل بحوالي ثانية من خلال عيون خمسة وثلاثين طفلا يبلغ من العمر سنتين |
yaklaşık 89 derecelik eğim açısını görebilirsiniz. | TED | يمكنك أن ترى كيف أنه مائل بحوالي 89 درجة. |
yaklaşık 64 yıl önce, görme engelli olmamla sonuçlanan 10 haftalık bir prematüre olarak doğdum. | TED | ولدت قبل الأوان بحوالي 10 أسابيع، مما أدى بي الى العمى قبل 64 عاماً. |
104.000 dolar sıfıra göre iyi görünebilir fakat bu rakam yılda yaklaşık 300 dolar getiri sağlar. | TED | الآن، يبدو 140,000 دولار أفضل من صفر، ولكن كمرتب سنوي، يقدر بحوالي 300 دولار. |
yaklaşık 1.5 milyon araba resmiyle başlıyoruz ve çekildikleri açılara göre onları ayırabilecek bir şey yaratmak istiyorum. | TED | لذلك سنبدأ بحوالي 1.5 مليون صور سيارات أنا هنا أريد عمل شئ يستطيع تقسيم الصور للزاوية التي تم إلتقاطها بها |
Binayı yaklaşık 18.000$'a aldıktan sonra başka param kalmamıştı. | TED | فور شرائي البناية بحوالي 18,000 دولار، لم يتبق لدي مال. |
Haftada 75 ve üzeri saat çalıştıklarını iddaa eden insaların yaklaşık 25 saatinin yok olduğunu bulmuşlardı. | TED | وجدوا أن الناس تطالبُ بأكثر من 75 ساعة عمل أسبوعيًا كانت أكثر من المعتاد بحوالي 25 ساعة. |
Şimdi size sayısal modelimin sonuçlarını göstereceğim ama önce belirtmeliyim ki buz yarığı derinliğinden yaklaşık bin kat daha dardır, yanı burada ana panelde, detayları görmek için büyüttük. | TED | سأريكم الآن نتائج محاكاتي الرقمية، لكن أولا يجب أن أشير إلى أن الصدع أضيق بحوالي ألف مرة من عمقه إذا في اللوحة الأساسية هنا، قمنا بتكبير الصورة لرؤية التفاصيل |
(Alkışlar) Bizim başladığımızdan bu yana, yaklaşık buna benzer 400 acil dağıtım yaptık ve bu acil durumların çoğunun arkasında bunun gibi bir hikaye vardır. | TED | منذ إطلاقنا، قمنا بحوالي 400 تسليم حالة طارئة مثل هذه ويوجد قصة مثل هذه في معظم هذه الطوارئ |
Ve Kenya'nın nüfusu yaklaşık 44 milyon. | TED | وكينيا تمتلك تعدادا سكانيا يقدر بحوالي 44 مليون شخص. |
İş gücü yaklaşık 13 milyon ve yaklaşık yüzde 80-90'ı kayıt dışı sektörlerde | TED | القوة العاملة تقدر بحوالي 13 مليون منهم، ونسبة 80 إلى 90 بالمائة منهم في قطاع غير رسمي. |
İşte kalbin ortaya çıkışını görüyorsunuz. Yazdırma işlemi yaklaşık 40 dakika sürüyor, ve 4-6 saat sonra da kas hücrelerinin kasıldığını görebilirsiniz. | TED | ترون القلب يخرج هناك. تأخذ حوالي 40 دقيقة للطباعة و بعدها بحوالي 4 الى 6 ساعات ترون الخلايا العضلية تنقبض. |
Alabilirsin, $100 civarı olmalı . | Open Subtitles | يمكن أن تشتريه بحوالي 100 دولار. |
Pahalı bir şey değil, yüz bin dolar civarı. | Open Subtitles | ليس غالي السعر بحوالي مئة ألف دولار |
Bugün bunları orduya 70 bin dolar civarında bir fiyata satıyoruz ve onlar ne kadar hızlı yaparsak o kadar hızlı satın alıyorlar. | TED | نبيع هذه المعدات للعسكريين حاليا بحوالي 70000 دولار وهم يشترون منها كل ما يمكننا إنتاجه |
Şimdi ise, ilacın fiyatı 100 dolar civarında. | TED | الآن يمكن أن نحصل عليه بحوالي 100 دولار. |
Bu basit performans ölçümüzde dört veya beş kat daha hızlı. | TED | إنه أسرع بحوالي أربع أو خمس أضعاف بمقياس هذه التجربة البسيطة. |