"بحياته من أجل" - Traduction Arabe en Turc

    • için hayatını
        
    • için kendini
        
    • için kendi canını
        
    Aynı benim gibi, o da bu iş için hayatını verebilir. Open Subtitles أنه مثلى, على أستعداد ليضحى بحياته من أجل السيدة.
    Murdock kardeşler için hayatını riske atmamalı. Open Subtitles بأنه لا يجب أن يخاطر بحياته من أجل إخوة مارادوك
    Ve benim dostum orada bir sürü aptal balık için hayatını riske atıyor! Open Subtitles ورجلي في الخارج يخاطر بحياته من أجل قبضة من السمك الغبي
    Sen başkaları için kendini feda eden birisin. Open Subtitles أنت هو الرجل الذي يُضحي بحياته من أجل الأخرين .
    Smithers Senior, santrali kurtarmak için kendini feda etti. Open Subtitles سميذرز) الأب ضحّى بحياته) من أجل إنقاذ المصنع
    Başkan için kendi canını feda etmeye hazır birinin olması gerekir. Open Subtitles يجب أن يكون المرء مستعداً للتضحية بحياته من أجل الرئيس.
    Çatışmada, can almak için kendi canını ortaya koymalısın. Open Subtitles في المعارك , واحدٌ يجب عليه التضحية بحياته من أجل الآخرين
    Ahmak bir oto yıkamacı için hayatını riske mi atacak yani? Open Subtitles هل سيخاطر بحياته من أجل مغسلة سيارات تافهة ؟
    Kardeşiniz için hayatını riske atıyor. Open Subtitles يُخاطر بحياته من أجل أخيكم الصغير وعلى هذا
    Prens, sevdiği kız için hayatını feda etti. Open Subtitles الأمير ضحى بحياته من أجل الفتاة التي أحبها
    Kimse o kadar sakız için hayatını riske atmaz. Open Subtitles لا أحد يخاطر بحياته من أجل المزيد من العلكة
    Babam bu şehir için hayatını verdi ve bu şehir ona ölümü verdi. Open Subtitles لقد ضحّى والدي بحياته ... من أجل هذه المدينة وهذه المدينة كافأته بالموت
    Didişmelerimiz oldu ama Boston, benim için hayatını feda etti. Open Subtitles كان لدينا المشاحنات لدينا، ولكنه لم يعط بوسطن بحياته من أجل إنقاذ الألغام.
    Bu adamdan ülkesi için hayatını tehlikeye atmasını istemek bu adamdan askerlerinin öldüğünü izlemesini istemek ve kendini savunduğunda buna cinayet demek ateşe karşılık verdiğinde buna cinayet demek vatandaşlarını kurtardığında buna cinayet demek en uç koşullar altında bu... Open Subtitles لأطلب من هذا الرجل المخاطرة بحياته من أجل هذه البلاد لأطلب من هذا الرجل أن يشاهد جنوده وهم يموتون بين يديه وأدعو هذه جريمة عندما يدافع عن نفسه
    Senin gibi bir aptal için hayatını riske attı. Open Subtitles لقد ضحّى بحياته من أجل غبيّ مثلك
    Kocam bu iş için hayatını feda etti ve ölüş biçimi... Open Subtitles ...زوجي ضحّى بحياته من أجل هذه الوظيفة و .... و الطريقة التي مات بها
    Chloe, bilmelisin, ... Başkan'ı kurtarmak için kendini feda etti. Open Subtitles (كلوي)، ينبغي أن تعرفي أن (بيل) ضحى بحياته من أجل الرئيسة
    O zaman Crixus kirlenip mahvolmuş biri için kendini feda etmek zorunda kalmazdı. Open Subtitles فحينها ما كان ليخاطر (كريكسوس) بحياته من أجل شيء تدمر

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus