Çünkü eşcinselleri bilirsin, Her şey için parti verirler. | Open Subtitles | لأنه كما تعرفين عن الشواذ، إنهم يحتفلون بخصوص كل شيء. |
Her şey için Nolan'ı suçlayarak acele etmiş olabilirim. | Open Subtitles | تعلمين ربما قد كنت متسرعاً بإلقاء اللوم على نولان بخصوص كل شيء |
Her şey için özür dilerim... boka batan Her şey için. | Open Subtitles | أنا آسف يا رجل بخصوص كل شيء كل ذلك، الهراء الذي جرى |
Eğer o konuda yalan söylüyorsa o zaman her şey hakkında yalan söylüyordur. | Open Subtitles | إن كان يكذب بخصوص ذلك إذاً هو يكذب بخصوص كل شيء |
Ruhuna girip hayatın boyunca hissettiğin her şeyle ilgili gerçekleri anlatıyor gibi gelmiyor mu sana da? | Open Subtitles | وتخبرك الحقيقة بخصوص كل شيء شعرت به في حياتك كلها؟ |
Bir zamanlar her şeyde haklı olduğun gibi. | Open Subtitles | كما كنت على صواب بخصوص كل شيء |
Eğer o konuda yalan söylüyorsa her konuda yalan söylüyordur. | Open Subtitles | إذا كان يكذب بخصوص هذا فهذا يعني بأنه يكذب بخصوص كل شيء |
El ele uyumayı istemekten çekinmezken şimdi Her şey için endişeleniyor. | Open Subtitles | ...المرأة التي طلبت للتوّ أن تنام بجانبي و تمسك يدي الآن، تقلق بخصوص كل شيء |
Umarım sahip olduğun Her şey için bu kararsızlığın vardır. | Open Subtitles | آمل أن تكون محايدا ,بخصوص كل شيء تملكه |
Bak, Her şey için özür dilerim. | Open Subtitles | انظري, أنا آسف بخصوص كل شيء |
Joy, Her şey için çok üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسفة يا "جوي" بخصوص كل شيء |
- Her şey için özür dilerim. | Open Subtitles | أنا أسف بخصوص كل شيء |
Dinle, Her şey için üzgünüm. | Open Subtitles | إسمعي أنا آسف بخصوص كل شيء |
Her şey için özür dilerim. | Open Subtitles | اسمعي، أنا آسف بخصوص كل شيء |
Her şey için çok üzgünüm. | Open Subtitles | -أنا متأسفة جداً بخصوص كل شيء |
Bunun hakkında yalan söylemişse, her şey hakkında da söyleyebilir. | Open Subtitles | لو كذب بخصوص هذا سوف يكذب بخصوص كل شيء |
her şey hakkında her şeyi mi? | Open Subtitles | كل شيء بخصوص كل شيء ؟ |
Her zaman her şeyle ilgili kavga ediyoruz, Harrison. | Open Subtitles | ( نحن نتشاجر طوال الوقت ( هاريسون بخصوص كل شيء |
Bir zamanlar her şeyde haklı olduğun gibi. | Open Subtitles | كما كنت على صواب بخصوص كل شيء |
Özellikle boşandıktan sonra daha iyiydi. Benimle her konuda konuşurdu. | Open Subtitles | بعد طلاقي، بالأخص كانت تتحدث معي بخصوص كل شيء |