Burada ne araştırdıklarını, şimdi anlamaya başlıyorum. | Open Subtitles | لقد بدأت أفهم ما الذي يجرون عليه الأبحاث هنا |
Neden direkt seni istediklerini anlamaya başlıyorum. | Open Subtitles | لقد بدأت أفهم الآن لماذا أرادوا التفاوض مباشرة معك |
Neden direkt seni istediklerini anlamaya başlıyorum. | Open Subtitles | لقد بدأت أفهم الآن لماذا أرادوا التفاوض مباشرة معك |
Ve ben neden şöyle dendiğini anlamaya başladım: Kuran ancak Arapça olarak Kuran'dır. | TED | وثم بدأت أفهم لماذا قيل أن القرآن هو حقا القرآن باللغة العربية فقط. |
Tanrım, çok güzeldi. Sanırım artık bütün süreci anlamaya başladım. | Open Subtitles | كان رائعاً جداً ، أعتقد أنني بدأت أفهم العملية قليلاً |
Hoşuna gittiğini biliyordum, ve bunun ne demek olduğunu şimdi anlıyorum. | Open Subtitles | أعلم أنك أحببت ذلك الأمر وقد بدأت أفهم هذا الشعور |
Faili meçhul ölümlerden neden bu kadar nefret ettiğini anlamaya başlıyorum. | Open Subtitles | لقد بدأت أفهم سبب كرهك الكبير للموت المجهول لهذه الدرجة |
Ama şimdi senin için ne kadar zor olduğunu anlamaya başlıyorum. | Open Subtitles | ..لكن الآن بدأت أفهم كم كان ذلك صعباً عليك |
Bu yerden neden hoşlandığını anlamaya başlıyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنني بدأت أفهم ما يعجبه بهذا المكان |
Herkesin sana bu kadar ilgi göstermesini anlamaya başlıyorum. | Open Subtitles | لقد بدأت أفهم سبب الضوضاء التى يحدثها الجميع بشأنكِ |
Neden bir önceki okulundan atıldığını anlamaya başlıyorum. | Open Subtitles | بدأت أفهم الآن سبب طردك من مدرستك السابقة |
Yemeğini neden hep tek başına yediğini anlamaya başlıyorum. | Open Subtitles | الأن بدأت أفهم لماذا أراكِ تأكلين الطعام لوحدك. أنت من بدأ الكلام. |
O zamanlar insanların nasıl hissetiğini bilmiyordum ama şimdi anlamaya başlıyorum. | Open Subtitles | لا أعرف كيف كان الناس يشعرون في ذلك الوقت لكن الآن بدأت أفهم |
Bu turnuva dümenini anlamaya başlıyorum. | Open Subtitles | بدأت أفهم هذه البطولةِ، الإعداد الكامل. |
Bu oyunun neden popüler olduğunu anlamaya başlıyorum. | Open Subtitles | بدأت أفهم سبب شعبيّة هذه اللعبة |
onun gerçekte ne olduğunu ve ne olmadığını anlamaya başladım. | Open Subtitles | بدأت أفهم حقيقه ما كان وما لم يكن عليه الحب |
Sonra problemin aslında ne kadar büyük olduğunu anlamaya başladım | TED | ولكن بعد ذلك بدأت أفهم وأستوعب كم هي كبيرة هذه المشكلة. |
Genellikle bunlar gibi filmleri izlemem, ama insanların niçin öyle yaptıklarını anlamaya başladım. | Open Subtitles | ويتحدثان ويضحكان من روايات بعضهما البعض أنا عادةً لا أشاهد أفلاماً مماثلة لكنني بدأت أفهم سبب مشاهدة الناس لها |
Sanırım anlamaya başladım. | Open Subtitles | حسناً، أعتقد بأني بدأت أفهم الأمر تعلمين |
Neden dışarda beklemem söylendiğini şimdi anlıyorum. | Open Subtitles | بدأت أفهم لماذا طلب مني الإنتظار في الخارج |
Ah! Sanırım şimdi anlıyorum! | Open Subtitles | يبدو أني بدأت أفهم الان |
ben bunun kimliğin mihenk taşı olduğunu zamanla anladım. | TED | و بدأت أفهم تدريجيا أن ذلك هو حجر الزاوية بالنسبة للهوية. |
Bunun üzerine düşündüğümde neden stresli olduğumu anlamaya başlamıştım. | TED | عندما كنت أفكر في هذا، بدأت أفهم لماذا كنت أشعر بالتوتر للمرة الأولى. |