Biliyor musun, artık benim hayatta... ondan daha başarısız olduğumu düşünmeye başladım. | Open Subtitles | اتعرفي بدأت اظن انا افسدت حياته افضل ممايفسدها هو بنفسه |
Uzaylı deneyimim evliliğimdeki bazı sorunları ortaya koyuyor galiba diye düşünmeye başladım. | Open Subtitles | انا فقط بدأت اظن انه ربما خبرتي مع الفضائين |
- Henüz yok. House'un fikriyle devam edelim diye düşünmeye başladım. | Open Subtitles | بدأت اظن انه يجب ان ننفذ فكرة هاوس |
Biliyor musun, ya aşırı derecede kendine güvensiz... olduğunu ya da insafsızca övgüler peşinde olduğunu... düşünmeye başlıyorum. | Open Subtitles | بدأت اظن اما ان لديكِ عدم ثقة بنفسكِ أو انكِ تحبين سماع الاطراءات |
Bir kravatın aslında gösterişli bir kement... olduğunu düşünmeye başlıyorum. | Open Subtitles | بدأت اظن ان ربطة العنق مجرد حبل مشنقة فاخر |
Eve asla dönmeyeceğini düşünmeye başlamıştım. | Open Subtitles | كنت قد بدأت اظن انك لن تعودى للمنزل ابداً |
- Los Angeles'taki saldırı yüzünden oluşan kalıcı bir beyin hasarı yüzünden olduğunu düşünmeye başlamıştım. | Open Subtitles | بدأت اظن انني قد عانيت ضرراً عصبي من الهجوم في لوس أنجلس |
Benim bu şansı asla bulamayacağımı düşünmeye başladım. | Open Subtitles | بدأت اظن انني لن احظى بتلك الفرصة ابداً |
Tanrının adresimizi kaybettiğini düşünmeye başladım. | Open Subtitles | بدأت اظن ان الرب فقد عنواننا. |
Ama bütün bunlardan sonra Palm Springs'in o kadar da kötü olmadığını düşünmeye başladım. | Open Subtitles | ولكنني بدأت اظن ان (بلام اسبرنغز) لن تكون سيئة علي الاطلاق بعد كل هذا |
Topunuzu oynayın! İşte bir daha spor yapmamamız gerektiğini düşünmeye başlıyorum. | Open Subtitles | العبوا الكره بدأت اظن انه لا يجب علينا لعب الرياضات |
Buranın yaşadığım ruhu en yüksek yer olduğunu düşünmeye başlıyorum. | Open Subtitles | بدأت اظن ان هذا افضل مكان حظيت به روحي |
O kadar çok yağmur yağdı ki, şu Japon efsanesindeki gibi güneşin bir mağaraya girip bir daha çıkmamak üzere yemin ettiğini düşünmeye başlamıştım. | Open Subtitles | لقد كانت تمطر كثيراً هذا الشهر لدرجة اني بدأت اظن انها مثل الاسطورة اليابانية حيث تذهب الشمس الى الكهف و تقسم انها لن تخرج مرة اخرى |
Bu işten kurtulmaya çalıştığını düşünmeye başlamıştım. | Open Subtitles | - بدأت اظن أنك كنت تحاول التملص من هذا |