Oraya vardığımızda sokağa çıktık ve etraftaki insanlarla konuşmaya başladık ve fark ettik ki durum medyanın abarttığından biraz daha farklı. | TED | عندما وصلنا الى هناك, ذهبنا الى الشارع, بدأنا في الحديث الى الناس في كل مكان, وادركنا ان الاشياء مختلفة نوعا ما عن البلاغة التي سمعناها في الاعلام. |
Kölelik hakkında konuşmaya başladık ve köleliği gerçekten öğrenmeye başladım, köleliğin dünyada var olduğunu tabii ki biliyordum fakat bu derecede olduğunu değil. | TED | بدأنا في الحديث عن العبودية، و بالفعل بدأت أتعلم عن العبودية، مع أني كنت أعرف دون شك أنها توجد في العالم، لكن ليس لهذه الدرجة. |
konuşmaya başladık. Sonra kapatmak zorunda kaldı. | Open Subtitles | حسنا ، بدأنا في الحديث ، ثم اضطر للذهاب |