"بدأوا في" - Traduction Arabe en Turc

    • başladılar
        
    • başladı
        
    Yaklaşık 20 dakika önce ulumaya başladılar sonra bir türlü sakinleşmediler. Open Subtitles حوالي منذ 20 دقيقة بدأوا في العواء ولم يهدئوا حتى الآن
    Davayı hepten kaybedeğimi düşündüm, ama... Sonra ayağa kalkmaya başladılar. Open Subtitles ظننتُ أنني سأخسر القضية كلها، ولكن لقد بدأوا في الوقوف
    Onlar, bu topluluğun bulduğu şeyleri doğrulamaya başladılar. TED لقد بدأوا في تأكيد الأشياء التي وجدها المستكشفون.
    Ve insanlar ön sipariş vermeye başladı, ama daha önemlisi, ön ödeme yapmaya başladılar. TED وبدأ الناس في طلبه مسبقًا. ولكن الأهم، بدأوا في الدفع مقدمًا.
    Arkadaşı olmayanlar ise arkadaş edinmeye başladı. TED وأولئك الذين ليس لهم أصدقاء بدأوا في تكوين أصدقاء.
    Buradaki hesaplamalarda yeni matematiksel yapılar bulmaya başladılar. TED لقد بدأوا في إيجاد أسس رياضية جديدة في حساباتهم.
    Onlarda anında eleştirel yorumlar yaynlamaya başladılar. TED لذا فقد بدأوا في الحال بكتابة الكثير من التعليقات الحرجة.
    ABD'deki bazı bölgelerde, halkın elektrik kullanımı açık olarak yayınlamaya başladılar. TED لقد بدأوا في مجتمعات محددة في الولايات المتحدة بنشر معدلات إستهلاك الطاقة الكهربائية للناس
    Neyse. Bence çöpçüler yaptıklarından pişman olmaya başladılar. Open Subtitles بأية حال، أظن أن رجال القمامة قد بدأوا في الاستسلام
    Hükümetin bazı üyeleri senin bağlılığını sorgulamaya başladılar. Open Subtitles بعض أعضاء الحكومة بدأوا في التشكيك في إخلاصك
    Organize olmaya başladılar. Open Subtitles لقد بدأوا في تنظيم أنفسهم فقط في الأحياء الأطفال يجتمعون بشكل مكثف
    Oh, şey, ekibim ve ben galeride bazı işleri hallediyorduk, ve incil yumrukluyucular dışarıda şeylerini yapmaya başladılar,yani birşey diğerine yol açtı... Open Subtitles أنا وفريقي كنا نقوم ببعض الأعمال في المعرض، وأولئك المتشددون بدأوا في مظاهرتهم، وشيئاً فشيئاً أصبحنا هنا
    Dünya teknolojisi ile beyin transferi yapmak yerine, bedenleri güçlendirmeye başladılar. Open Subtitles بدأوا في ترقية الأجساد الكاملة بدلاً من زرع الأمخخة بواسطة التكنولوجيا الأرضيّة
    Ateş etmeye başladılar, ben de karşılık verdim. Open Subtitles هم بدأوا في إطلاق النار وقمت بالرد عليهم
    Emin değilim, ama Çince tartışmaya başladılar. Open Subtitles لست متأكد , لكنهم بدأوا في الجدال بالصينيه
    Ne kadar iyi geçinmeye başladılar, görüyor musun? Open Subtitles انظر جيدا كيف انهم بدأوا في الاندماج سوية..
    bagırıp çağırmaya başladılar sonra agresif olmaya başladılar ... bunu ne için yapıyorlar ki? Open Subtitles بدأوا في الصياح عندما مررت بحوارهم ثم أصبحوا عدوانيين ماذا كانوا يفعلون؟
    cam şişeler fırlatarak başladılar sonra ben anladım ki tam bir olay mıknatısı gibiyim sana şişe fırlatmaya mı başladılar? Open Subtitles بمجرد أن بدأوا في إلقاء الزجاجات بدأت أشعر أن المرور على المشاريع ليس جيداً هل ألقوا عليكِ زجاجات؟
    Bunu fark ettikten sonra olan şey şuydu, tüm dünyadan bilim adamları ve sanatçılar laboratuvarıma gelmeye başladı. TED وما حدث هو أن الفنانين والعلماء من جميع أنحاء العالم قد بدأوا في الحضور إلى مختبري.
    Hatta, bazı sigorta şirketleri şimdiden burada anlattığım çizgide düşünmeye başladı. TED و في الواقع, بعض شركات التأمين قد بدأوا في الفعل في التفكير على هذا النهج.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus