"بداخل رأسي" - Traduction Arabe en Turc

• Kafamın içinde
• kafamda
• kafamin icindeki
• kafamın içindeydi
• kafamdaki
• kafamın içini
• kafamın içine
• Kafamın içindeki

kafamda sesler dolaşıyor, Doktor. Kafamın içinde sürekli bir ses var.
ضوضاء بداخل رأسي يا دكتور ضوضاء مستمرة بداخل رأسي

Kafamın içinde gezinmeni istemiyorum, dostum. Alınma.
لا أريدك أن تعبث بداخل رأسي يا رجل لا أقصد الإهانة

Kafamın içinde olup, kabuslarımı görmeden cehennemi göremezsin.
لن تروا الجحيم حتى ترون ما بداخل رأسي و أن تحلموا بكوابيسي

O benim ic sesim,yani kafamin icindeki.
إنه دوي صوتي الداخلي ، الموجود بداخل رأسي

Eli kafamın içindeydi ve bir ...
كانت يدها بداخل رأسي وكان الأمر مثل..

Kafamın içinde sesler duyuyorum ve tüm olanlara ben sebep oldum.
أنا أسمع أصوات بداخل رأسي وأنا تقريباً مسئولة عن كل ما حدث

Bütün bunlar gerçek mi yoksa Kafamın içinde mi oluyor?
هل هذا كل حقيقة؟ أم يحدث فقط بداخل رأسي.

Keşke hepiniz Kafamın içinde olabilseniz. Acayip geyik dönüyor.
أتمني لو أنكم جميعا بداخل رأسي المحادثة مثيرة

Kafamın içinde bazı sesler duyuyorum ve bazen benimle konuşuyor.
أسمعُ أشياءً بداخل رأسي وأحيانًا تُحدثني

Kafamın içinde ne olduğunu katman katman açığa çıkarır.
إذ يستطيع كشف ما بداخل رأسي طبقةبطبقة.

Kafamın içinde bir uçak kazası oldu sanki.
أشعر كأن شيئا قد تحطم بداخل رأسي

Düşünürken bile sanki filmlerinden birindeki beyin yiyen bir parazitmiş gibi onu Kafamın içinde...
حتّى عندما أفكّر أستطيع أن أشعر بها بداخل رأسي -مثل طفيليّ يأكل الدماغ من أحد أفلامها

Bende saklıydı, kod Kafamın içinde saklıydı.
لقد كانت مخبأة بداخلي مخبأة بداخل رأسي

Kafamın içinde asla ama asla durmuyor.
أبداً لا يتوقف، بداخل رأسي

kafamda öyle bir teknoloji olsa senin on katın iş yapardım!
ما أنتَ عليه لو لديّ تلك التقنية بداخل رأسي.

Aniden, yalnızca kafamın içindeydi.
لقد فوجئت به بغتة... بداخل رأسي.

Yani o kafamdaki ses başlangıçtı.
إذاً فقد كان ذلك الصوت بداخل رأسي هو البداية.

17 karaoke bar. Yatıp kafamın içini boşaltmam gerekiyor.
سبع عشرة حانة كاريوكي ، أنا أحتاج أن أزيل ما بداخل رأسي

Süper güçlerimi kullanmamı durdurmak için kafamın içine kriptonit koydu.
لقد وضع حجر الكريبتون بداخل رأسي لمنعي من استخدام قدراتي الخارقة

Şimdiyse, Kafamın içindeki frekanslar arasında gidip geliyorum.
أصبح هناك نَغم يدورُ بداخل رأسي