Ama beni anlmıyorsunuz. Bir kutunun içindeyim. Ona ulaşamıyorum. | Open Subtitles | أنت لا تدركين الوضع، أنا بداخل صندوق لا أستطيع الوصول إليه |
Hapsedildim. Bir kutunun içindeyim. Yardım etmen gerek. | Open Subtitles | أنا محتجز بداخل صندوق وبحاجة لمساعدتك |
Tam da pizza kutusunun içinde, biletlerin arasına saklanmış halde duruyordu. | Open Subtitles | وجدت كمية غامضة من مخالفات الوقوف والذي أبقاها بداخل صندوق بيتزا سري |
Sigara kutusunun içinde ne olduğunu öğrenmeye çalıştı. | Open Subtitles | أراد معرفة ما بداخل صندوق السجائر |
Kaybolan polis de bakımevinin yakınındaki bir arabanın bagajında bulunuyor. | Open Subtitles | و اختفى شرطي , و بعدها تمّ العثور على الشرطي ميتاً بداخل صندوق سيارة |
Bir kutuda 35 yıl boyunca kapalı kalınca böylesi bir göğü içine çekmek istiyorsun. | Open Subtitles | عندما تكون بداخل صندوق. ل 35 سنة ، تتوق لسماءٍ كهذه. |
Buradaki şeker, Fluffy'ciği alacağım ve onu bu gizem kutusunun içine koyacağım. | Open Subtitles | سوف أحمل (فلافي) الصغيرة اللطيفة، وأضعها بداخل صندوق الغموض هذا |
Birisi senin numaranı çevirdi. Lanet bir kutunun içindeyim. | Open Subtitles | اتصل شخص ما برقم هاتفك أنا بداخل صندوق |
Lanet olası bir plastik kutunun içindeyim. | Open Subtitles | أنا بداخل صندوق بلاستيكي لعين! |
kutunun içindeyim. | Open Subtitles | أنا بداخل صندوق |
Hepsi hediye kutusunun içinde olmalı. | Open Subtitles | بالتأكيد قد كانوا بداخل صندوق الهدايا |
Lütfen, bir arabanın bagajında olduğunu söyleme. | Open Subtitles | أرجوك، لا تقل لي أنك بداخل صندوق سيارة |
Adli Tıp sonuçları belli oldu. Arabanın bagajında Martha'nın kan izleri tespit edildi. | Open Subtitles | لقد وصلتنا تقارير المختبر وجدوا آثار دماء (مارثا) بداخل صندوق سيارتك |
Bir arabanın bagajında mısın? Ben bagajdayım. | Open Subtitles | أأنت بداخل صندوق سيارة؟ |
Annemin şu kutuda saklıyordu. Anlamıyorum. | Open Subtitles | والدتي كانت تحتفظ بهم بداخل صندوق |
Buradaki şeker, Fluffy'ciği alacağım ve onu bu gizem kutusunun içine koyacağım. | Open Subtitles | سوف أحمل (فلافي) الصغيرة اللطيفة، وأضعها بداخل صندوق الغموض هذا |