Teğmen, şu odada neler olduğuna dair gemide söylentiler başladı. | Open Subtitles | ملازم، هناك الكثير لنتحدث عنه بخصوص السفينة. عما يجري بداخل هذه الغرفة. |
Bak şu anda endişelenmen gereken tek şey şu odada. | Open Subtitles | أنصت، كلّ ما يتعيّن أن تعبأ به الآن بداخل هذه الغرفة. |
Söylemek zorundayım ki şu odada sizi bekleyen pirzola yerine salatayla ilgilenmekteki ısrarınız kafamı karıştırdı. | Open Subtitles | على القول ، بأني في حيرة من أمري بخصوص رغبتكم لتركزوا على السلطة بينما تنتظركم شريحة اللحم بداخل هذه الغرفة |