| İş için, evet. Yoğun bir şekilde seyahat ederim, ders veririm. | Open Subtitles | بداعي العمل , أجل فأنا أسافر على نطاقٍ واسع و أقوم بالتدريس |
| Evet. İş için iki ay Şangay'da yaşadım. | Open Subtitles | نعم، كنت أعيش في "شانغهاي" لحوالي الشهرين بداعي العمل. |
| Şehre iş için geldim. | Open Subtitles | أنا في المدينة بداعي العمل |
| Aaron annesinin iş için sık sık gittiğini söyledi. | Open Subtitles | يقول (آرون) أنّها تغيبُ كثيراً بداعي العمل. |
| Buraya iş için geldim. | Open Subtitles | جئت بداعي العمل. |
| İş için iki ay Şangay'da yaşamış. | Open Subtitles | عاشت في "شانغهاي" لشهرين بداعي العمل! |
| - İş için gideceğimi. | Open Subtitles | -سأغيب بداعي العمل |
Arabe 
Anglais 
Français 
Espagnol 
Allemand 
Portugais 
Turc 