"بدا لي" - Traduction Arabe en Turc

• gibi geldi
• geldi bana
• görünüyordu
• gibiydi
• Bana sanki
• benziyordu
• geliyordu
• gibi göründü
• gibi gelmişti

Kullanışlı olması gerekiyordu, ama bana daha çok deli gömleği gibi geldi.
ومن المفترض أن يكون عمليًّا، ولكنه بدا لي كسترة مجانين.

Sen açığa çıktığını söyledikten sonra onunla camide buluşmak daha güvenli geldi bana.
بعدما حذرتني، بدا لي أكثر أمنا أن أقابلها هناك.

Kimseye konuşmak için yanaşmamıştı, sadece garip görünüyordu. Bu ismi hatırladın mı?
كل ما في الأمر أنه بدا لي غريباً هل تذكر هذا الرجل؟

Ona iş verdim çünkü yetenekleri var gibiydi. Başka sebebi yok.
أحضرته لأنه بدا لي أنه عنده مواهب وقدرات وليس لسبب آخر

Bana sanki biraz huzur buldun gibi geldi.
اعني , بدا لي انك فعلا وجدت بعضا من الهدوء

Tuvalete gitmem gerekiyordu. Temiz bir yere benziyordu.
اضططرت للدخول إلى دورة المياه لقد بدا لي المكان نظيف جداً

Varlığı beni uyaran sanayicinin intiharından sonra yönümüzü kaybettik gibi geldi.
بعد انتحار رجل الصناعة، والذي كان وجوده يحفزني. بدا لي وكأننا أضعنا الطريق.

Bana, bizim geleceğimizi biliyorlarmış gibi geldi.
بدا لي وانا واثق من ذلك انهم كانوا يعلمون بقدومنا

O an doğru olanı yapıyormuşum gibi geldi.
حسنا، بدا لي أنه العمل الصحيح في ذلك الوقت. كان من الممكن أن يموت.

Eğer bir silah, bar kadar önemli bir yeri koruyabiliyorsa ailemi korumak için yeterli gibi geldi bana.
كما بدا لي , إذا كانت المسدسات قادرة على حماية شيء مهم كـ "الحانه" فستكون جيدة كفاية لحماية عائلتي,

Siz ikiniz iyi anlaşıyormuşsunuz gibi geldi bana.
ولكن الأمر بدا لي فحسب أنكما متوافقتان.

Ona çok pis zarar vermek istiyormuşsun gibi geldi bana.
لقد بدا لي أنكِ تودين إيذائه بشدة

Bu bir kere bittiğinde, yeni bir başlangıç için hazır olacağım gibi görünüyordu.
بدا لي أنه بانتهاء كل ذلك سأكون مستعداً لبداية جديدة.

Broşürde çok daha iyi görünüyordu.
حسناً, لقد بدا لي افضل بكثير في الكتالوج.

Ama zayıf görünüyordu ben de onu kovaladım.
آه ها , لكنه بدا لي ضعيفاً لكني طاردته بعيداً

Ama senin evin cennet gibiydi, tıpkı yukarıdaki gibi.
منزلك بدا لي و كأنه النعيم عالي هناك في أعلى التل

Bana sanki bunun olacağını hep biliyormuşum gibi gelmişti.
بدا لي أنني قد عرفت أنه سيحدث دائما.

Yabancı, sokakta yaşayan insanlara benziyordu ama konuşması çok ateşliydi ve etrafına insanlar toplanmaya başlamıştı.
ذلك الشخص بدا لي كشخص ذو تربية سوقية لكن جن جنونه والحشد بدأ بالصراخ

Klara'nın etrafındaki çocukların okul sonrası evlerine dağılmak yerine hep birlikte köyün çıkışına doğru gitmeleri bana hep garip geliyordu.
بدا لي غريباً أن الأولاد من حول كلارا بدلاً من أن يذهبوا لبيوتهم بعد المدرسة كانوا يذهبون معاً لطرف القرية

Bana organın kendisi ayrık birşeymiş gibi göründü, ayrık bir varlık gibi.
العضو نفسُه بدا لي كشيء مفصول، كيان مفصول بالنسبة لي

Çok garip, içeri girdiğimde bana günlük tutuyorsun gibi gelmişti.
أنه أمرا مضحك, بدا لي .و كأنه دفتر مذكرات عندما دخلت