Ben pamuk fiyatından bahsetmek istiyordum ama salon gürültülü ve puro dumanı dolu. | Open Subtitles | أجرؤ على القول ستمتلء الصالون كاملة بدخان السيجار والحديث بصوت عال عن سعر القطن |
Ya da beni ölünceye kadar acı biber dumanı ile boğar, onun kara ruhunu sikeyim! | Open Subtitles | أو أنه سيخنقني حتى الموت بدخان الفلفل الحار تباً لقلبه الأسود |
Odayı sigara dumanı kaplamıştı ve Andrea önden ayrılmıştı | Open Subtitles | وكانت الغرفة مليئة بدخان السجائر وظلت لفترة من الوقت |
Cehennemin en kesif dumanını sarınıp gel ki ne keskin bıçağım açtığı yarayı görsün ne de cennet karanlık örtüsünün altından bakıp "Dur, yapma!" diye feryat etsin. | Open Subtitles | ملتفا بدخان الجحيم الداكن حتى لا ترى سكيني ما تحدثه من جروح ولا تتمكن السماء من رؤيتي تحت جنح الظلام |
10 saat dikildikten, havadan sudan konuştuktan, ucuz puro dumanını soluduktan sonra bu kesinlikle kanabileceğim doğru cümleydi. | Open Subtitles | كما تعلم بعد قضاء 10 ساعات واقفةً على قدميّ أدردش وأتنفس هواءً ملوثاً بدخان سجائر رخيصة -أنا مستعدة لأٌخدع بذات هذا التعبير |
Gülebilirsiniz ama babam "Neden ciğerlerinizi tütün dumanıyla kirletiyorsunuz? " derdi. | Open Subtitles | يمكنكم أن تضحكوا و لكن والدي قال لماذا تملأ رئتيك بدخان الشجائر ؟ |
Kamuflaj dumanı derken? | Open Subtitles | ماذا تعني بدخان ؟ |
Randy ve ben adamın benzinini çaldığımız zaman, adam da aynı zamanda kendini egzoz dumanıyla... öldürmeye çalışıyormuş. | Open Subtitles | اتضح أن الشهر الذي سرقنا فيه أنا وراندي الوقود باستمرار كان الشهر نفسه الذي حاول فيه هذا الرجل قتل نفسه بدخان عادم السيارة |