"بدعوة" - Traduction Arabe en Turc

    • çağırdım
        
    • davet
        
    • daveti
        
    • davetiye
        
    • çağır
        
    • çağırdı
        
    • davetli
        
    • çağırdın
        
    • çağırırız
        
    • çağırıyoruz
        
    • çağırma
        
    - Fİabrikaya 5 çocuk.. çağırdım Ve en akıllıları fabrikanın sahibi oldu. Open Subtitles قمت بدعوة 5 اطفال الى المصنع والطفل الاقل سوئه
    Bütün prensleri gelip kızının ıslık çalmasını engellemeleri için davet etti. TED وقام بدعوة كل الامراء الى قصره بهدف هزم ابنته في التصفير
    Onun daveti üzerine yaban mersinli kek ve kahve için gidiyorum. Open Subtitles أنا ذاهب لتناول فطائر التوت و القهوة بدعوة شخصية منها
    Hafta sonu yokum. Aylar öncesinden bir davetiye kabul etmiştim. Open Subtitles غداً سأسافر لعطلة الأسبوع، لقد قبلت بدعوة قبل أشهر
    Yemek hazır, herkesi çağır. Open Subtitles لقد انتهينا من تجهيز الطعام قومي بدعوة الجميع
    Courtney partisine Tony Hawk'ı mı çağırdı. Open Subtitles هل قامت كورتني بدعوة توني هوك إلى حفلتها?
    Çıkınca, herkesin davetli olduğu bir parti patlatacağım. Open Subtitles عندما يخرج سأقيم حفلة كبيرة وسأقوم بدعوة الجميع
    Gao Kung, bütün koruyucuları çağırdın! Şimdi hazır mısın? Open Subtitles كونج , لقد قمت بدعوة جميع الالهة التي بالسماء الم تكتفي بعد ؟
    Dinle, toplantıdan birkaç kız çağırırız ve sana yardımcı olurlar diye düşünmüştüm. Open Subtitles ، إذن ، انصت إلي لقد كنت أفكر بدعوة بعض البنات من الاجتماع ونجعلهم يتبادلون في مساعدتكِ
    Onu akşam yemeğine çağırıyoruz, bize faydası dokunuyor.... ...ve sen de hep bunu soruyorsun. Open Subtitles نَحن نقوم بدعوة هذا الرجل الطيب للعشاء مستغلين مهاراته المهنية وأنت دائماًّ
    - Demedim. Dedin, ben başkasını çağırdım. Sonra sen de "evet" dedin. Open Subtitles بلى قلت, فقمت انا بدعوة شخص اخر و بعدها وافقتي
    Özel bir konuğu bana katılması için çağırdım, ...bir Vocal Adrenaline mezununu. Open Subtitles و قمت بدعوة ضيف مميز للإنضمام لي و خريجي الفوكال أدرنالين
    Umarım sakıncası yoktur. Bize katılmaları için birkaç kişi daha çağırdım, Mösyö Blunt. Open Subtitles أتمنى أنك لا تمانع يا سيد "بلانت" لكنني قمت بدعوة بضع أشخاص لينضموا لنا
    Kocam, bu hafta sonu eve bir kadın davet etti. Open Subtitles قام زوجي بدعوة إمرأة لتقيم في منزلنا لعطلة نهاية الإسبوع
    O halde anladığım kadarıyla bir konukçu olarak Jolinar'ı siz davet etmediniz. Open Subtitles هل أفهم من هذا أنك لم تقومى بدعوة جولنار لإستخدامك كمضيف ؟
    Pekâlâ, sadece bir yemek tarifiyse yemek daveti alır mıyım? Open Subtitles حسناً, إن إتضح أنها مجرد وصفة طبخ, فهل سأحظى بدعوة لعشاء؟
    Villada Rodolphe'un daveti üzerine bir kız kalıyormuş. Bizi huzursuz edeceği kesindi. Open Subtitles بأنّ فتاة تسكن الدار بدعوة من ‫"‬رودولف‫"‬.
    Adresinizi verirseniz size de bir davetiye göndermek isterim. Open Subtitles سأحصل على عنوانك وأرسل لدك بدعوة لو أردت
    İyi günler. Kraliyet balosu için bir davetiye ile geldim. Open Subtitles طاب مساؤكنّ، أتيت بدعوة لحفلة ملكيّة راقصة
    Özür dilerim. İstediğini çağır. Hepsi gelebilir. Open Subtitles فقط قم بدعوة الجميع ، إجعل الجميع يحضر
    O da buna karşılık olarak babamızı çağırdı. Evet, bu bir hataydı. Open Subtitles لذا أجل، كان ردّ فعلها بدعوة أبينا، وأجل ذلك كان خطئًا.
    Hatta davetli arkadaşları bile. Open Subtitles حتى أنهم قاموا بدعوة الأصدقاء
    Tüm yüzme takımını çağırdın mı? Evet. Open Subtitles أوه ، هل قمتِ بدعوة كل من بفريق السباحة ؟
    Güzel bir düğün yapar herkesi çağırırız Open Subtitles عندما أعود بشكل دائم ... سنتزوج بالشكل اللائق وسنقوم بدعوة الجميع هل تقبلين ؟
    Sayın Yargıç, Betty Suarez'i tanık olarak kürsüye çağırıyoruz. Open Subtitles فضيلتكم .. يرغب الدفاع بدعوة بيتي سواريز للمثول
    Beyler. - Bu kurulu toplantıya çağırma nedenim... Open Subtitles سادتي ، لقد قمت بدعوة ..هذا المجلس بناء على

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus