Bebek, sıcaklığını daha iyi hissediyor kalp atışını daha rahat duyuyor. | Open Subtitles | التلامس الجلدي الطفل يشعر بدفء جسمك وتحس بنضبات قلب افضل، اترى؟ |
Ne yüzümde rüzgarı, ne denizin damlalarını ne de bir kadının sıcaklığını. | Open Subtitles | لا بالهواء في وجهي ولا برذاذ البحر ولا بدفء امرأة بجانبي |
Dokunuşundaki sıcaklığı hissetmeyi çok az bir süre bekleyebilirdim. | Open Subtitles | استطعتُ بالكاد أن أشعر بدفء لمسته. |
Yüzünün üstündeki sıcaklığı hissettikçe ağladı ve geri dönmek için hazırlandı... | Open Subtitles | لقد بكت حتى أحسَّت بدفء يغمر وجهها... وجعلها مستعدة للرجوع |
Konuşmak ne güzel. Kalbime sıcaklık veriyor. | Open Subtitles | الحديث معك يُشعرني باللطف، وأحس بدفء يغمرني |
Güneş, bir battaniye gibi ormanı ısıtırdı. | Open Subtitles | والشمس كانت بدفء البطانية. |
Sadece akıllarında duygularının sıcaklığının aktığı ve sözlerinin inançlarından doğduğu diğer kişilerin duygularıyla kendini ifade edebiliyordu. | Open Subtitles | يمكنها أن تتطرق لقلوب و مشاعر الآخرين و الذي يتوهج عقلهم بدفء الحساسية و التي تنتج مناقشاتهم عن القناعة |
Daha bir kadının sıcaklığını bilmeyecek kadar genç. | Open Subtitles | إنه أصغر من أن يكون أحس بدفء امرأة |
Bir kadının sıcaklığını hissetmek için bile çok genç. | Open Subtitles | انه صغير جدا على الإحساس بدفء المرأةِ. |
Bir kadının sıcaklığını bile yaşayamamış olacak kadar genç. | Open Subtitles | إنه صغير جدا .. ويوحي بدفء امرأة |
Sen bilemezsin ve ben de bilemem. Işığın sıcaklığını hissediyorum kardeşim. | Open Subtitles | أستطيع الشعور بدفء الضوء يا أخي. |
Gulf Stream'in ortasına dalarak sıcaklığını hissedemeyebilirsiniz. | Open Subtitles | قد لا أكون قادراً على الشعور بدفء تيار الخليج) بمجرد القفز إليه مباشرةً) |
İlgisinin sıcaklığı hoşuna gidiyordu. | Open Subtitles | كان مستمتعاً بدفء إهتمامها |
Yaşamanızın verdiği sıcaklığı hissedin. | Open Subtitles | أحس بدفء نفسك الحية |
"...aşkımızın sıcaklığı ile." | Open Subtitles | بدفء قلوبنا. |
Battaniye verdiğiniz kişilere karşı bir sıcaklık hissedeceksiniz. | Open Subtitles | و عندما تعطين واحدا منهم غطاءاً ستشعرين بدفء أكبر |
El ve ayaklarıma bir sıcaklık yayıldığını hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر بدفء ينتشر على طول أطرافي |
"Anders, uyuşturucu içini nasıl ısıtırdı, hatırlasana." | Open Subtitles | "أنديرش)، تذكر كيف تشعرك) الماريجوانا بدفء داخلي" |
Sadece akıllarında duygularının sıcaklığının aktığı ve sözlerinin inançlarından doğduğu diğer kişilerin duygularıyla kendini ifade edebiliyordu. | Open Subtitles | يمكنها أن تتطرق لقلوب و مشاعر الآخرين و الذي يتوهج عقلهم بدفء الحساسية و التي تنتج مناقشاتهم عن القناعة |