"بدفنه" - Traduction Arabe en Turc

• gömdüm
• gömdü
• gömülen
• gömdün
• gömmüş
• gömdük
• gömecek
• cenaze
• gömeceğim
• gömülmesine

O gece ikinci kez öldüğü zaman onu hayvan mezarlığına gömdüm, gördüğün gibi kemikleri hala orada.
عندما مات فى الليل للمرة الثانية قمت بدفنه فى مقبرة الحيوانات الاليفة هناك حيثما اريتك لازالت عظامه ترقد هناك

Ben kadınlara işkence edip tecavüz eden bir caniyi öldürdüm. Ve arka bahçeme gömdüm.
لقد قتلت السفّاح الذي ، اغتصب و عذب النساء و قمت بدفنه في فناء منزلي

"Ailesi onu buraya gömdü, çünkü cenaze için paraları yoktu... "
قامت عائلته بدفنه لعدم إمتلاكهم المال لدفع تكاليف الجنازة

Bir Papa tarafından gömülen bir şövalye yatıyor Londra'da.
*فى (لندن)يرقد فارس قام (بابا)بدفنه*

Sen örtbas ettin. Sonra onu adını kullanıp tımarhanemize gömdün.
لا ، بل أنت من تستّر عن ذلك و من ثمّ قمتَ بدفنه متستّراً تحت اسمي

Buralarda bir yere gömmüş onu, terk edilmiş bir fabrikaya.
لنستدع الشرطة قام بدفنه في مكان ما هنا في مصنع مهجور

Bu yüzden onu kimsenin bulamayacağı bir kovuğun içine gömdük.
لذا أخذناه، وقمنا بدفنه في استراحة مخفية بهذا المبني لايمكن العثور عليها

O kadar değerli bir şeyi gömecek kadar güvenli nereyi buldun ki?
و اين ياتري قمت بدفنه حيث يكون في امان بدرجه كافية لشيء بمثل هذه الاهمية؟

Onu bulduğumda o kadar derin bir çukura gömeceğim ki bir daha asla gün ışığı göremeyecek.
عندما أجده, سوف أقوم بدفنه في حفرة عميقة جداً,سوف لن يرى ضوء النهار أبداً

Susan gömülmesine yardım ettiği adamın karısının izini sürdü ve bir şeyleri düzeltmeye çalıştı
سوزان وجدت زوجة الرجل الذي ساعدت بدفنه و حاولت تصحيح الأمور

Onu gömdüm çiftliği terkettik çünkü orayı istemiyorduk
وقد قمت بدفنه وكان علي ترك المدينه فلم يعد لدي رجل

Oğlumu tepeye kadar taşıdım ve oraya gömdüm.
لقد حملت إبنى لأعلى التل وقُمت بدفنه

Onu oraya gömdüm.
لقد قمت بدفنه هناك

"Ailesi onu buraya gömdü, çünkü cenaze için paraları yoktu..."
قامت عائلته بدفنه لعدم إمتلاكهم المال لدفع تكاليف الجنازة

..çok nazik bir şekilde onu tekrar gömdü.
بشجاعة ، كما أعتقد ، بدفنه مجددا

"Bir Papa tarafından gömülen bir şövalye yatıyor Londra'da. "
*فى (لندن)يرقد فارس قام (بابا)بدفنه*

"Bir Papa tarafından gömülen bir şövalye yatıyor Londra'da."
*فى (لندن)يرقد فارس قام (بابا)بدفنه*

- Onu gömdün. - Hayır. Öldüğünü bile bilmiyordum.
قمتي بدفنه - لا لم أعلم أنه مات اصلا واعترف انه كان شجار بيننا -

Onu oraya sen mi gömdün?
هل قمتِ بدفنه ؟

Efsaneye göre tayfası onu buraya gömmüş.
الأسطورة تضمنت بأن طاقمه قاموا بدفنه هناك سأخبركم بما يستحسن أن يكون بالداخل

Biri isimsiz kurbanımız öldü sanmış. Onu gömmüş.
أحدهم أعتقد بأن الضحية المجهولة كان ميتا لذلك قام بدفنه

Kendime onu diri diri gömdük telkini yapmaya çalıştım.
حاولت ان اقنع نفسى اننى قمت بدفنه حيا

Sen... Bir adamı öldürdün. Biz onu gömdük.
لقد قتلت أنت رجلاً، وقمنا بدفنه

Onu gömecek misin? Yoksa ben mi yapayım?
إذاً، هل ستقوم بدفنه أم أقوم بذلك ؟

Onu sabah gömeceğim.
سأقوم بدفنه صباحًا

Doğru kişiyi bulup, suçlama için makul bir kanıt bulamadan, onun gömülmesine izin veremeyiz.
لايمكننا أن نسمح بدفنه حتى نتأكد من أنّنا قد ألقينا القبض على المجرم ولدينا مايكفي من الدلائل لتوجيه التهمة إليه