"بدلا عن ذلك" - Traduction Arabe en Turc

    • bunun yerine
        
    • onun yerine
        
    bunun yerine tarihi bir çerçeve içerisinde düşünelim. TED لكن فلنفكر بدلا عن ذلك بالتاريخ ضمن إطار.
    bunun yerine, hepimiz de gerçekliği bize sunulan neyse o olarak kabul ederiz. TED ولكن بدلا عن ذلك نتقبل الواقع كما يُقدّم لنا.
    bunun yerine, gözlerimizin hasar görmesi tamamen imkansız olsun diye bu ucuz, karton parçaları kullanmamızı istedi. TED بدلا عن ذلك أرادنا أن نستخدم نظارات رخيصة كرتونية حيث لا يكون هناك أي إحتمال أن تتلف أعيننا
    onun yerine benim yeteneklerime ve kapasiteme bakıyor. TED ولكنه ينظر إلى مهاراتي وقدراتي بدلا عن ذلك.
    onun yerine şahane şaraplarımızı içip yeni evimizde güzel saatler geçirebiliriz. Open Subtitles بدلا عن ذلك دعنا نستمتع بهذا النبيذ في قضاء وقت ممتع معا في منزلنا الجديد لك ذلك يا حبيبتي
    Hatta, kilisenin içinde ibadet etmeleri için içeriye davet edildikleri ancak bunun yerine kendi ibadet yerlerine bakmak için yukarıdaki taş platformun üstüne çıkarılmalarını istedikleri söylenir. Open Subtitles يُقال انهم دُعوا للصلاه داخل الكنيسه, لكن بدلا عن ذلك ذهبوا لقمه المنصه الصخريه بحثا عن مكان عبادتهم الخاص.
    Ancak bunun yerine, onun mutluluğunu izlerken, yavaş yavaş biz ölüyoruz. Open Subtitles لكن بدلا عن ذلك, نحن نموت ببطئ ونشاهد سعادتهم تزدهر
    Bizden biri olmak istedi; bunun yerine kendi kendine bizim yöntemlerimizi öğrendi; Open Subtitles هو اراد ان يكون واحدا منا ، بدلا عن ذلك علم نفسه طرقنا احاط نفسه بـ
    Reed, ama bunun yerine eve gelmeye karar verdiler. Dinle. Open Subtitles لكنهم قرروا أن يذهبوا إلى البيت بدلا عن ذلك
    bunun yerine kafalarına kurşun yediler. Open Subtitles بدلا عن ذلك تلقو طلقات على رؤوسهم
    bunun yerine, hepimizin katkıda bulunabileceği birkaç müdahale yöntemini anlatacağım, çünkü bunlar yasa yapıcıların, vergi ödeyenlerin ve vatandaşların şu an ne yapıyor olmamız ve paramızı nasıl harcıyor olmamız gerektiği konusunda anlaşabilecekleri noktalar. TED بدلا عن ذلك دعوني اتحدث عن بعض طرق التدخل التي يمكننا انجازها لأنها طرق للتدخل من شأنها ان تذكر عندما يتفق المشرعون وواضعو السياسات، و دافعو الضرائب والمواطنون، على ان هذا ما يتوجب علينا فعله وهكذا تكون الطريقة المثلى لاستخدام اموالنا.
    bunun yerine onu özenle yerleştirmiş. Open Subtitles بدلا عن ذلك قام بعرضها
    bunun yerine ne yapıyorsun? Open Subtitles ماذا تفعلين بدلا عن ذلك ؟
    Biz bunun yerine Yaratığa Hile Open Subtitles نحن خدعنا المخلوق بدلا عن ذلك
    Yardım istemekten o kadar korkmamızı sağlar ki, onun yerine sessizce durup, birilerinin fark etmesini bekleriz. Open Subtitles يمكنه أن يجعلنا خائفين جدا حتى لطلب الساعدة والذي بدلا عن ذلك.. نحن فقط نقف بهدوء متأملين أن يلاحظنا شخص ما
    Kimse ikna olmadı buraya ama the Undies'e yetişebilir ve onun yerine glebilirsin. Open Subtitles لم أتمكن من إقناع أي شخص ليترك حفل السراويل ويأتي هنا بدلا عن ذلك
    onun yerine, kocamı görmek için bir bilet aldım ve tedavi bitene kadar yanında kalmaya gidiyorum. Open Subtitles لذا بدلا عن ذلك, حجزت تذكرة الليلة لقضاء ماتبقى من الوقت معه إلى أن ينتهي.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus