Pazartesi, okula gitmek yerine, kimliğini yanına al ve Riker Island'a gidip, Antonio'yu gör. | Open Subtitles | الإثنين، بدلا من الذهاب إلى المدرسة، تأخذ بطاقة هويتك تذهب إلى جزيرة ريكر، ترى أنطونيو |
Ve komutanına gitmek yerine avukat tuttun? | Open Subtitles | فقمت بتعيين محامي بدلا من الذهاب إلى رئيسك؟ |
Harika bir partiye gitmek yerine kesin bunu yapmalısın. | Open Subtitles | يجب أن تقوم بهذا بدلا من الذهاب إلى أروع حفل تكريم للفتى |
İK'ya gitmek yerine en baştan size gelmeliydim. | Open Subtitles | كان ينبغي أن أكون صريحة معكم من البداية، بدلا من الذهاب إلى الموارد البشرية. |
Birbirine âşık insanlar ve hamur işlerine saklanmış yüzüklerden başka bir şey olmayan bir restorana gitmek yerine... | Open Subtitles | بدلا من الذهاب إلى مطعم ...حيث لا شئ سوى أناس يحبون ,وخواتم مخفية داخل المعجنات |