"بدون أي سبب" - Traduction Arabe en Turc

    • sebepsiz yere
        
    • Durduk yere
        
    • sebep yokken
        
    • nedensiz yere
        
    • bir neden yokken
        
    sebepsiz yere en iyi arkadaşıma inanılmaz derecede kaba davrandın. Open Subtitles لقد كنت وقح جدا مع صديقي الطيب بدون أي سبب.
    Yani, kuşlar etrafta uçuşup sebepsiz yere insana saldırmazlar. Open Subtitles انا اعني ان الطيور لاتحلق هكذا وتهاجم هكذا بدون أي سبب
    Sessiz anlarda, ...elimi sebepsiz yere bacaklarımın arasına alırdım. Open Subtitles في اللحظاتِ الهادئةِ، لقد وضعت يَدَّي بين سيقانِي، مثل ذلك، بدون أي سبب
    - Onları Durduk yere kaybettim. Open Subtitles على ما يبدو، وأعطي لهم بعيدا بدون أي سبب على الإطلاق.
    Geri kalan vakalarda ise hiç bir sebep yokken yapmış bir kaçık oluyor. Open Subtitles والباقي يكون المجرم مجنوناً مشوش العقل يفعلها بدون أي سبب
    -Ortada hiçbir şey yok Bir daha nedensiz yere beni buraya getirirsen kafesin dışında değil içinde olursun. Open Subtitles , في المرة القادمة إذا أحضرتني إلى هنا بدون أي سبب . سأراك داخل الزنزانه , ليس خارجها
    - bir neden yokken hediye verilmez. Open Subtitles أنت لا تَستطيعُ إعْطاء الشيءِ بدون أي سبب.
    Size sebepsiz yere sert davrandım gibi geliyor. Open Subtitles الآن. أعرف بأنّه يبدو أنى كنت أقسو عليكم بدون أي سبب.
    sebepsiz yere eve kız getirmez o. Open Subtitles هو لايواد ان يجلب بنت الى بيت بدون أي سبب.
    Beyaz polislerin sebepsiz yere ama öyle istedikleri için babamı götürdüklerini gördüm. Open Subtitles رأيت الشرطة البيض يقتحمون منزلي ويأخذون والدي بدون أي سبب مقبول لانهم يحبون الشعور بذلك
    Bunun gibi sağlıklı bir gencin, sebepsiz yere öylece yığılıp ölmesi anlamlı değil. Open Subtitles الشباب الصحّيون يَحْبّونَ هذا لا تَمُتْ ببساطة بدون أي سبب.
    O da bana sebepsiz yere dipçiğiyle vurunca oldu. Open Subtitles أَي أصبحا هو عندما ضربتني با بندقية بدون أي سبب مقبول
    sebepsiz yere bir çocuğun yüzüne yumruk atacağına inanmıyorum çünkü. Open Subtitles لأن أَعْرفُ بأنَّ ك أبداً لا يَضْربُ بَعْض الطفلِ في الوجه بدون أي سبب.
    Belki de şu üzerinde sebepsiz yere ejderha olan sıkı yeleklerden birini giyerim. Open Subtitles ربما بعض الجواكيت الضيقة المثيرة مع رسمة تنين عليها بدون أي سبب.
    sebepsiz yere dokuz yaşındakileri insanları öldürdüm. Open Subtitles لقد قتلت لتسعة سنوات من العمر بدون أي سبب على الإطلاق.
    Adama ulaşmanızı sebepsiz yere mi engelledik? Open Subtitles وكاننا فجأه قررنا ان نحجبكم أيها الرفاق بدون أي سبب ؟
    Fiziksel olarak iyiyim ama milletin sebepsiz yere bana kızmasına üzüldüm. Open Subtitles هل تشعر أفضل؟ جسديا، نعم، ولكن أنا مستاء لأن الجميع غاضب مني بدون أي سبب وجيه.
    Durduk yere saldırıya uğrayan insanlar gerçekleri saklamazlar. Open Subtitles الناس الذين يُصبحونَ مُهَاجَمةً بدون أي سبب لا يَخفونَ الحقائقَ.
    Zaten hemşire sayısı az. Dr. Kelso, iki hemşireyi daha ortada sebep yokken kovdu. Open Subtitles نحن ناقص الأيدي العاملة، و طَردَ الدّكتورُ كيلسو ممرضتان بدون أي سبب.
    Tutukluya seslendiniz ve nedensiz yere yaşlı bayan hakkında nezaketsiz yorumlarda bulunmadınız doğru mu? Open Subtitles , والسجين دعاك عنيف لعين بدون أي سبب على الأقل لأنك جعلت بعض التعليقات الفظة
    Yasa uygulayıcılarının, iyi bir neden yokken insanları öldüresiye dövmelerine izin veremeyiz. Open Subtitles لايمكن فرض القانون بقتل نصف الشعب ..بدون أي سبب وجيه

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus