Zamanlama doğruysa, birinin tereddüt etmeden bir hamle yapması gerekiyor. | Open Subtitles | وعندما يكون الوقت مناسب أحدنا يجب أن يقوم بخطوة بدون تردد |
O kadına bir şey yaptığını öğrenirsem seni tereddüt etmeden polise veririm. | Open Subtitles | إن علمت أنك فعلت شئ لتلك المرأة، سأُسلمك للشرطة. بدون تردد. |
Senin için aynının yaptığımı ve tereddüt etmeden tekrar yapacağımı. | Open Subtitles | وقد فعلت المثل لك وسأفعل مجدّدًا بدون تردد |
Düz ifadeler, tereddüt yok. Harfi harfine, | Open Subtitles | عبارات صحيحة , بدون تردد وأقوالهم متطابقة |
Benim şeker halkım hiç çekinmeden size şunu göstermeye geldim hayatım boyunca şu sözleri söylemekten hiç bu kadar mutlu olmamıştım: | Open Subtitles | ياشعب الحلوى، لقد أتيت إليكم بدون تردد لأريكم... أنني لم أكن سعيدًا هكذا طوال حياتي لأقول هذه الكلمات التالية |
Birkaç saat önce İmparatorluk'taki herhangi bir sulh yargıcı gözünü kırpmadan beni sallandırırdı. | Open Subtitles | منذ ساعات مضت، أي قاضِ في الإمبراطورية كان سيشنقني بدون تردد .. |
Birkaç saat önce, İmparatorluğun herhangi bir hakimi beni tereddüt etmeden anında asardı. | Open Subtitles | منذ ساعات مضت، أي قاضِ في الإمبراطورية كان سيشنقني بدون تردد .. |
Ama ona ya da başka birine bir şey söylersen seni tereddüt etmeden astırırım. | Open Subtitles | لكن ان اخبرتها بشيء او لأحد اخر سوف اقوم بشنقك بدون تردد |
Olur da bir "toubab"ı öldürmen gerektiğini hissedersen bir an tereddüt etmeden yap. | Open Subtitles | إذ كنتِ تشعرين أنك تريدين قتل شخص أبيض فإفعليها بدون تردد. |
Dorothy, tereddüt etmeden, şöyle dedi, "Evet baba, geriye doğru yüzmek için de kafalarını sallarlar." | TED | بدون تردد أجابت دورثي الصغيرة "نعم ، يا أبي والسمك يسبح للخلف بهز رأسه." |
Onu tereddüt etmeden, bilinçli olarak, insanlık dışı bir şekilde öldürdü. | Open Subtitles | و أنت أطلقت عليه بدون تردد و لا ضمير |
Onu tereddüt etmeden, bilinçli olarak, insanlık dışı bir şekilde öldürdü. | Open Subtitles | و أنت أطلقت عليه بدون تردد و لا ضمير |
- O zalim, gözü kara herifin tekidir ve ben onun için tereddüt etmeden hayatımı veririm. | Open Subtitles | -إنه متهوّر معدوم الرحمة . وأنا مستعد أن أموت من أجله بدون تردد. |
Ama bana onun yapıp yapmadığını soruyorsanız tereddüt etmeden Daniel'ın her şeyi yapabileceğini söyleyebilirim. | Open Subtitles | و لكن لو كنتم تسألونني أذا كنتُ أعتقد بأنه قام بفعل ذلك سوف أخبركم بدون تردد بأن . |
tereddüt etmeden öldürebilir misin? | Open Subtitles | هل يمكنك أن تقتل بدون تردد ؟ |
Hayatımı ona teslim ediyorum. Hiç tereddüt etmeden. | Open Subtitles | أئتمنه بيفي بدون تردد. |
Kimse bunu yapmaz. En azından tereddüt etmeden yapmaz. | Open Subtitles | الشخص لايفعل ذلك بدون تردد |
Düz ifadeler, tereddüt yok. Harfi harfine, | Open Subtitles | عبارات صحيحة , بدون تردد وأقوالهم متطابقة |
tereddüt yok, şüphe yok. | Open Subtitles | "بدون تردد . بدون انحراف ." |
Anında öldürmek için hamle yaptı. hiç çekinmeden. | Open Subtitles | همَّ من فوره بقتلي بدون تردد قطّ. |
Dün siz gelir gelmez o adamlar gözünü kırpmadan buradan gitmişti. | Open Subtitles | حسنًا بمُجرد وصولك بالأمس هؤلاء الرجال رحلوا بدون تردد. |