"بدون مقابل" - Traduction Arabe en Turc

• bedavaya
• ücretsiz
• boşa
• Boşuna
• bedava
• boş yere
• hiç için
• bir hiç uğruna
• karşılıksız bir
• Hiçbir şey için
• karşılıksız değildir

Ama seni elimin altında tutacağımı öğrendiğimde bedavaya yaparım dedim.
أتريد أن تعلم شيئاً؟ عندما علمت أنهم سوف يفعلون هذا بك، قبلت ذلك بدون مقابل

En iyi ağacı sana bedavaya veririm.
سأعطيك افضل شجره في هذه الارض بدون مقابل

Bakımını ücretsiz olarak yaparım, ve her ay sana çeki yollarım.
سأعتني به بدون مقابل وسأرسل لك الشيك كل شهر

Yıllardır hapisteydin, orada boşa mı kaldın?
كل تلك السنوات فى السجن هل ستكون بدون مقابل

Ama, genç adam hileleri bilirim. O kadar yıl Boşuna Siyah Giyen adam olmadık.
أنا ما كنت رجلا في الأسود كلّ تلك السنوات بدون مقابل.

Bu işi bedava yapmaya başladığın anda kanatların çıkmaya başlar.
حينما تبدأ بفعل تلك الأمور بدون مقابل تنمو أجنحتك وقتها

Umarım buraya kadar boş yere gelmemişizdir. - Sabırlı ol.
أَتمنى بأننا ما سرنا كل هذا الطريقِ بدون مقابل

Öyle umalım. Özgürlüğünü bir hiç için kaybettiğini düşünmek istemem.
دعونا نأمل ذلك هل تعتقد أنك تخليت عن حريتك بدون مقابل

Otoyol kenarlarından yıllarca bir hiç uğruna ve hiç ilerlemeden çalışmaktan bıkmış her insanı kurtarırdım
أنا آخذُ حق كُلّ شخص تعب من وظيفته وعمله لسنوات في المصانع بدون مقابل ..

Asla karşılıksız bir şey vermem. Her zaman bedelini alırım.
أنا لا أمنح شيئاً أبداً بدون مقابل فأنا أحصل على المقابل دئماً

Lütfen bir kağıda yüm kontrolü bedavaya devrettiğini yaz.
أرجوك أكتب فقط على ورقة أنك نقلت جميع السلطة بدون مقابل

Bunu yaparsan, o kadar işi bedavaya yapmış olacaksın, değil mi?
أن كنت سوف تقوم بذلك , فأن كل شيء قد فعلته سيكون بدون مقابل

Bunu iyilik için bedavaya yapar.
سيفعل ذلك بمثابة معروف لأجلي بدون مقابل مالي

Eğer kutuları gösterirsen, makinemi bedavaya vereceğim.
إذا أنت يُمْكِنُ أَنْ تُشوّفَني صناديقَكَ، أنا سَأَعطيك آلةَ تصويري بدون مقابل.

bedavaya veren Good Times Sally miydin?
الأوقات الرائعة من سالي التي أعطتها بدون مقابل ؟

Avukatın yoksa veya avukat tutmaya gücün yetmiyorsa ücretsiz olarak sorgulama öncesinde sana avukat sağlanacaktır. Anlıyor musun?
اذا لم يكن لديك محامي او لا تستطع تحمل مصاريف محامي فسوف يوفر لك محامي بدون مقابل قبل أن تبدأ جلسة التحقيق، هل فهمت؟

Üçüncü olarak, yapılırsa bilinen kişi, övünme ücretsiz, ama övünen olacak değil
ثالثاً، إذا أسديت شخص معروفاً لا تتفاخر، أفعله بدون مقابل وإلا ستصبح متبجحاً

Bunu yok ederlerse bütün emeklerimiz boşa gidecek.
إذا يُحطّمونَه، كُلّ شيء الذي عَملنَا بدون مقابل.

Bizler hayatta kalmak zorundayız yoksa Boşuna ölmüş demektir. Anladın mı?
نحتاجاننبقىأنفسناأحياء, والأ فموتة سيكون بدون مقابل , حسناً؟

Yani bu tecrübelerimden ve çok çalışmamdan bedava faydalanabileceğin anlamına geliyor.
بمعنى أنك ستحظى بخبراتى وعملى الشاق فى هذه القضية بدون مقابل

boş yere o kadar yağmur altında kalmış olmayasın?
هل سمعت الشئ الخاطئ ثانية ؟ مثل ذلك اليوم عندما ركضت في المطر بدون مقابل

Bir hiç için onun korunmasında sıkıntı olacak
نحن سَنَنْفخُ غطائَه بدون مقابل.

Pekala, bütün bu yolu bir hiç uğruna gelmedik.
حسنا، لم نجيء كلّ هذا الطريق بدون مقابل.

Hiçbir ilaç şirketi karşılıksız bir şey yapmaz.
لا شركةَ أدوية تَعمَلُ شيء بدون مقابل.

Peki, bu sandalyeye Hiçbir şey için oturmuyorum.
حسنا ... لن اجلس على هذا الكرسي بدون مقابل

Tabii hiç bir şey karşılıksız değildir.
لا يُمكنك أن تحصل على شئ بدون مقابل