Son konuştuğumda sıkıntılı gibiydi. | Open Subtitles | آخر مرة تحدث فيها إليها بدَت شاردة الذهن. |
Son konuştuğumda sıkıntılı gibiydi. | Open Subtitles | آخر مرة تحدث فيها إليها بدَت شاردة الذهن. |
Bir daha kurtulurum. O baktığınız ev güzel gibiydi. | Open Subtitles | تلك السيّارة المخبأ خاصّتكم بدَت رحبة جدًّا. |
Müzikten hoşlanıyor gibiydi. | Open Subtitles | لقد بدَت وكأنها مهتمة بالموسيقى |
- Sakin ol. Sinirlenmekten çok hoşuna gitmiş gibiydi. | Open Subtitles | بدَت مستمتعة أكثر من كونها مصدومة. |
İnsana çok benziyordu ama beni göremiyor gibiydi. | Open Subtitles | بدَت بشرية جداً ولكن يبدو انها لم تراني |
Prenses ikimizi duyduğuna pek memnun olmamış gibiydi. | Open Subtitles | بدَت الأميرة غير مسرورة لسماع علاقتنا. |
Çok gergin bir gece geçiriyor gibiydi. | Open Subtitles | ليلتئذٍ بدَت في حالة متردية جدًا. |
Cok gergin bir gece geciriyor gibiydi. | Open Subtitles | ليلتئذٍ بدَت في حالة متردية جدًا. |
Heinz nasıl gitti acaba? Peggy gergin gibiydi. | Open Subtitles | أتساءل كيف مضى لقاء "هاينز"، بدَت (بيغي) متوتّرة. |
Gerçek gibiydi. | Open Subtitles | بدَت وكأنها حقيقيّة |
Laurel değildi ama kesinlikle hayalet görmek gibiydi. | Open Subtitles | لم تكُن (لورل)، لكن بالطبع بدَت وكأنّي أرى شبحًا. |
James Blunt gibiydi. | Open Subtitles | -موسيقاه بدَت و كانها "تشويش فظ"... |
Epey üzgün gibiydi. | Open Subtitles | -حقًّا؟ لقد بدَت منزعجة جدًّا . |