"بدّ أنّه" - Traduction Arabe en Turc

    • olsa gerek
        
    • olmalı
        
    • olmalıydı
        
    Bunun için iyi para aldık. Değerli bir şey olsa gerek. Open Subtitles نتلقّى مالاً كثيراً مقابل هذا، لا بدّ أنّه ذا قيمة كبيرة
    Giderek birbirinize benziyorsunuz. Aşktan olsa gerek. Open Subtitles صار كلامكما يتشابه أكثر يوماً عن يوم، لا بدّ أنّه الحبّ
    Giderek birbirinize benziyorsunuz. Aşktan olsa gerek. Open Subtitles صار كلامكما يتشابه أكثر يوماً عن يوم، لا بدّ أنّه الحبّ
    Onu taktığında seni buraya getirmiş olmalı. Hala yanında mı? Open Subtitles لا بدّ أنّه أتى بك حين ارتديتِه، أما يزال لديك؟
    Normalde uzun olanı tercih edersin. Bundan ötürü uzun olanla oynanmış olmalı! Open Subtitles من الطبيعيّ أن نختار الطويلة، ولا بدّ أنّه صنع مكيدةً ما فيها.
    Ne olduğunu bilmiyorum, ama tehlikeli bir his uyandırdı. Bir çeşit teknik olmalı. Open Subtitles لا أعلم ماذا كان ذلك، لكنّي شعرتُ بالخطر، لا بدّ أنّه أسلوبٌ ما.
    Bunun benim için ne demek olduğunu biliyor olmalıydı. Gerçek babamla tanışmak. Open Subtitles لا بدّ أنّه يعرف ما يعني بالنسبة لي ملاقاة والدي الحقيقي...
    1985'te, çocuğu kurtaramadığı o gece kaybetmiş olsa gerek. Open Subtitles لا بدّ أنّه أضاعها عام 1985، عندما لم ينقذ الفتى.
    Amirleri için sinir bozucu bir şey olsa gerek. Open Subtitles لا بدّ أنّه شيء محبط لأي مشرف.
    Otobanda araçların motorunu durduran yüksek elektromanyetizma burada da etkili olsa gerek. Open Subtitles ارتفاع الكهرومغناطيسيّة الذي أدّى لفقدان السيّارات للطاقة على الطريق السريع... لا بدّ أنّه موجودٌ في هذه البلدة أيضاً.
    Artık bir yol var. Bir yere bağlı olsa gerek. Open Subtitles لا بدّ أنّه متّصلٌ بشيء.
    Acıtmış olsa gerek. Open Subtitles يا إلهي، لا بدّ أنّه يؤلم.
    - Bu olsa gerek. Open Subtitles لا بدّ أنّه ذلك المبنى.
    Havalandırmada olsa gerek. Open Subtitles لا بدّ أنّه في الفتحة.
    Yolcu körüğünü olduğu gibi görüyor. Güvenliği aşabilmek için bilet almış olmalı. Open Subtitles لديه إطلالة واضحة للمعبر الهوائيّ، لا بدّ أنّه اشترى تذكرةً لتجاوز الأمن
    Sihrinin olması ve işe yarar olmak güzel bir şey olmalı. Open Subtitles لا بدّ أنّه مِن الجميل أنْ يمتلك المرء سحراً ويكون مفيداً
    Ona hiçbir şey söylemedik. Gözaltında tutulduğunu biliyordu. Pes ettiğini düşünmüş olmalı. Open Subtitles لم نخبره بشيء، علم أنّك محتجز، لا بدّ أنّه حسبك اعترفتَ
    Bu odayı hava kabini olarak kullanıyor olmalı. Open Subtitles لا بدّ أنّه يستعمل هذه المساحة كغرفةٍ وسيطة
    Kaçmak için çabuk toplanırken karışmış olmalı. Open Subtitles لا بدّ أنّه اختلط مع أغراضي عندما حزمتُ متاعي لرحلة سريعة
    Hayır, başka bir yolu olmalıydı. Open Subtitles لا، لا بدّ أنّه كان هناك طريقةٌ أفضل
    Gerçeği biliyor olmalıydı. Open Subtitles لا بدّ أنّه كان يعرف الحقيقة.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus