"بد أن يكون" - Traduction Arabe en Turc

    • olması lazım
        
    • olmalıydı
        
    • olsa gerek
        
    • olması gerek
        
    • olmak zorunda
        
    • olması gerekir
        
    • olması gerektiğini
        
    • olmali
        
    • olmalıdır
        
    Sizlerle paylaştığım gibi, sonuçta verecek cevabım yok. Ama sizin olması lazım. Bir şeylerin olması lazım. TED لا املك حقاً الاجوبة ، انا شاركتكم الصور الاجوبة لذلك. أنتم من ينبغي له ذلك. لا بد أن يكون هنالك شيء.
    Bu hafta iki evin emanet belgesinin süresi bitiyor. Şehirde olması lazım. Open Subtitles لا، لا يمكنه، لديه بيتان يتعيّن أن يغلق ضمانهما هذا الأسبوع، لا بد أن يكون بالمدينة.
    Bu adada en az yüz Dharma mensubu yaşıyor olmalıydı. Open Subtitles لا بد أن يكون هناك مئة منهم على هذه الجزيرة
    Uçuş hazırlığı için yaptığı kanat çırpışları müthiş bir uğraş olsa gerek. Open Subtitles أهتزاز هذان الجناحان أستعدادا للطيران لا بد أن يكون أمر مرعب
    Bu adamların ilgisini çekmesi için etkileyici olması gerek. Open Subtitles لا بد أن يكون مذهلاً لكي يتمكن من جذب أولئك الرجال
    Bu dönem, bürokratik çağ öncesi idi, herşeyin yerel olmak zorunda kaldığı bir çağ. TED هذا هو عصر ما قبل البيروقراطية ، عصر حيث كل شيء كان لا بد أن يكون محلي
    Ama tabii, hem karısını hem de metresini idare edip sahtekarlıklar yapan adamın profesyonel olması gerekir. Open Subtitles لكن عندما تفكر بالأمر بشكل مختلف,أي رجل يتلاعب بزوجة و عشيقة و الله أعلم ماذا أيضاً لا بد أن يكون محترفاً
    Ama ikimiz de zamanı adeta aklınızdan çıkarmaya çalışmanızın bir sebebi olması gerektiğini biliyoruz. Open Subtitles و لكن أنت و أنا نعلم أنه لا بد أن يكون هناك سبب لذلك كأنك تحاولين أن تخرجى الزمن من تفكيرك
    O kişinin teknoloji alanında engin bilgileri olması lazım ama evet, sanırım bunu birisi yapabilir. Open Subtitles هذا الشخص لا بد أن يكون متقدماً في التقنية لكن أجل، أعتقد أنه يمكن لأحد فعلها
    Dinle, adamım, bugün olması lazım. Open Subtitles اسمعني يا رجل لا بد أن يكون هذا اليوم
    "Kesin mi? Bir kaçamak noktası olması lazım. Open Subtitles "هل الأمر معقول؟" لا بد أن يكون هنالك منفذ
    - Evet, bir bağlantısı olması lazım. Open Subtitles نعم، لا بد أن يكون للأمر علاقة.
    Predasyon izleri olmalıydı. Open Subtitles هذا غير منطقي. لا بد أن يكون هناك علامة لافتراس.
    Bu bölgede, kayıt olmamış ve babama oy verebilecek, tonlarca insan olmalıydı. Open Subtitles لا بد أن يكون هناك طن من الناس الذين يستطيعون التصويت لأبي لكنهم فقط لم يسجلو
    Boş tehditler savurup aynı zamanda iyi adam rolü yapmak zor olsa gerek. Open Subtitles لا بد أن يكون من الصعب أن تساوي تهديدات فارغة وتتظاهر أن تكون رجل جيّد في نفس الوقت.
    İzleme ekipmanları ile onları bulmak kolay olsa gerek. Batıya gidiyorlar. Open Subtitles مختلف لا بد أن يكون العثور عليهم سهلا بمعدات التتبع إنهم يتجهون غربا
    İncil'de yazıyor, yâni doğru olması gerek. Open Subtitles إذا كان في الكتاب المقدس، لا بد أن يكون صحيحًا.
    Düzgün bir bilgisi olması gerek, değil mi? Open Subtitles لا بد أن يكون هناك إشارة , صحيح ؟
    Bunu tanımlayan bir kelime olmak zorunda... çünkü ben her an böyle hissediyorum. Open Subtitles لكن لا بد أن يكون لها كلمة, لأنه هذا الذي أشعر به طوال الوقت
    Ama eve benim arabamla gittiğinde babanın seni takıma almaması için salak olması gerekir. Open Subtitles إذا عدت إلى البيت بسيارتي فلا بد أن يكون أبوك أحمقاً لكي لا يشركك بالفريق
    Seks bitince de, bu kadar hoş bir şeyin yanlış olması gerektiğini düşündüm. Open Subtitles بعد انتهاء الجنس اعتقدت أن أي شيء يعطيك شعوراً جميلاً لا بد أن يكون خاطئاً
    Sürekli anneni görmezden gelmeye çalismak senin için zor olmali. Open Subtitles لا بد أن يكون ذلك صعباً عليك أن تحاولي أن تتجنبي والدتكِ طوال الوقت
    Bilmiyorum,ama bu kadar güzel olan birşey mutlaka günah olmalıdır. Open Subtitles لا أعرف، لكن أي شئ بهذه اللذة لا بد أن يكون آثماً

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus