Amalfi'de Akdeniz'in çok yükseklerinde, bir bahçede, kolunu tuttum. | Open Subtitles | فى آمالفى عالياً فوق البحر المتوسط فى حديقة ،أمسكت بذراعه |
Tekrar içeri götüreyim diye kolunu tuttum ama sinirlice geri çekti. | Open Subtitles | أمسك بذراعه لأعيده للداخل وقام بسحبها بعنف |
İşte o an kolunu kavramanıza izin vardır zira oyunun adı basketbol olmaktan çıkmıştır. | Open Subtitles | في هذه الحال يسمح لك الإمساك بذراعه لأننا عقب ذلك لن نكون نلعب كرة السلة. |
Sol kolu felç oldu ve nefes almakta güçlük çekiyor. | Open Subtitles | يُظهر شللاً بذراعه الأيسر ومشاكل بالتنفّس |
- Yaralar göğsünün sol tarafında, yani sol koluyla bağlantılı Tim'in grev hattında tuttuğu kol Sam Garity'nin salonda ittiği kol hatta muhtemelen babasını kurtarmak için kullandığı kol. | Open Subtitles | على صدر كودي المتصل بذراعه اليسرى نفس الذراع التي رفعها تيم في الاعتصام الذراع التي دفعها سام جاريتي في الجيم |
Cinayete olduğuna dair delil yok, yalnızca kolunda iğne olan başka bir keş. | Open Subtitles | مجرد مُدمن آخر مع إبرة بذراعه هل هناك أي شهود؟ |
Mahkuma çok yakın davranıyormuş. Sürekli koluna yapışıyormuş. | Open Subtitles | كانت فى وضع حميم مع السجين متشبثة بذراعه باستمرار |
Çıkarma, tekrar tak dedim ama kolunu tutmaya devam etti. | Open Subtitles | لقد أخبرتهُ ألاَّ يزيله, وطلبتُ منهُ إعادتهُ ولكنَّهُ واصلُ في الإمساكِ بذراعه |
İnsanlar bir kör gördüklerinde iç güdüsel olarak kolunu tutarlar. | Open Subtitles | عندما يرى الناس رجل أعمل يبدأ بالنهوض فغريزتهم هي الامساك بذراعه |
Onun kolunu yakaladım ama yardım etmedi. | Open Subtitles | لقد أمسكتُ بذراعه ولكنّه لم يُجدي نفعاً |
Beyni kolunu hareket ettirmeyi düşünüyor. | TED | ولكن دماغه يفكر بذراعه. |
kolunu tuttunuz. | Open Subtitles | أمسكت بذراعه ،نعم ؟ |
kolunu ona dolamıştı. | Open Subtitles | وكان يحيطها بذراعه |
Titredim, Alec kolunu bana doladı. | Open Subtitles | شعرت برجفة وأحاطني (أليك) بذراعه |
Onu kolu yaralanmış hâlde buzulda bırakmış. | Open Subtitles | تركته على الجبل الجليدي مصاب بذراعه |
Yanında ama bir kolu çevrende. | Open Subtitles | هو بجوارك ولكن بذراعه حولك |
Mekanik koluyla onları selamladı. | Open Subtitles | حَيّاَهم بذراعه الأيمنِ الآليِ. |
Üçüncüsünü de koluyla engelledi! | Open Subtitles | ويتلافى آخر بذراعه |
Fazlası var. Başka bir herifin kolunda sirilik dövmesi bulduk. | Open Subtitles | و هناك آخر بالثلاجه و لديه وشم بذراعه |
Başında ve kolunda yaralar var. | Open Subtitles | هناك جرح برأسه و بذراعه |
- Çanta koluna bağlıydı. | Open Subtitles | الحقيبة مربوطة بذراعه |
Aptal Dalgalanan Şişirilebilir Sallanan-Kollu Boruadam, ve ben de size indirimleri yansıtıyorum! | Open Subtitles | من الرجل الأنبوبي المنفوخ الملوح بذراعه وسوف أجعلكم تمتلكون هذا المخزون |