Peder Logan'ın sıkıntısından... ..başkalarına söz etmek uygun görünmedi. | Open Subtitles | لم يكن يبدو من الصواب بالنسبة لى أن أقوم بذكر مثل هذا الحزن الذى يعانى منه ألآبت لوجن لآى شخص |
Başbakanın konuşmalarında bundan... neden daha fazla söz etmediğini anlayamıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أفهم لماذا لا يقوم رئيس الوزراء بذكر هذا السبب فى خطبه |
Sadece bir kurban. Öyle olsun. Kurban geçen hafta etrafta dolaşan bir arabadan falan bahsetti mi? | Open Subtitles | حسنا، هل قامت الضحية بذكر أي سيارة غريبة حول المنطقة خلال الأسبوع المنصرم ؟ |
Evet, ondan bahsetti... O da senin ağladığını sanmış. | Open Subtitles | نعم، لقد قام بذكر ذلك لقد ظن بأنك كنتَ تبكي كذلك |
Yarın bu konuyu açmasan iyi edersin. | Open Subtitles | و سيكون من الأفضل ألا تقومي بذكر ذلك غداً |
Ayrıca sadece efsaneden bahsettim. | Open Subtitles | بعد كل شئ ، لقد قمت فقط بذكر موضوع الأسطورة |
Bak Akiko, bundan babama asla bahsetme. | Open Subtitles | يا اكيكو لا تأتي بذكر هذا لأبي ابدا |
Şu lanet olası polislerden bahsetmeyi kesermisin ! | Open Subtitles | لماذا تستمر بذكر الشرطة الملاعين امامي ؟ |
Kendine zarar vermekten bu kadar sık söz etmen komik. | Open Subtitles | من المضحكِ كيف تقومين بذكر طرق إيذاء نفسكِ. |
Bundan Bob'a söz etmeyeceğim ama eğer bir daha konu edecek olursan başka seçeneğim kalmaz. | Open Subtitles | لن أقوم بذكر هذا عند بوب لكن إذا قمت بذكر الأمر مجدداً.. لن يكون لدي خيار. |
Ve ben hiç bundan söz etmiyorum, değil mi, ...bu odadaki kahrolası kocaman filden. | Open Subtitles | وأنا لم أقم بذكر ذلك حسنا.. المشكلة الكبيرة التي لا يريد أحد مناقشتها |
söz açılmışken size yiyecek birşeyler verelim. | Open Subtitles | بذكر ذلك، دعونا نجلب لكم أيه القوم شيء للأكل |
Yaptığı gürültü-patırtının insanda hiç huzur bırakmadığından da bahsetti mi? | Open Subtitles | هل قامت بذكر.. ان وسواسها القهري و قعقعتها المستمرة لم تكن مريحة ؟ |
Ve Wanda Sullivan bundan kendi köşesinde bahsetti. | Open Subtitles | و واندا سوليفان لم تقم بذكر ذلك في فقرتها |
Peki olası bir soruşturma kurulundan bahsetti mi? | Open Subtitles | و هل قام بذكر أن هئيئة المحلفين سَتُعَين؟ |
Buraya güzel bir akşam geçirmeye geldik bu konuyu açmalı mıydın? | Open Subtitles | لقد أتينا إلى هنا لنحظ بليلة طيبة وقمت بذكر كل هذه الأمور.. |
Ben bir gemide çalışmaya gideceğim diye konuyu açman çok ilginç. | Open Subtitles | من الرائع أن تأتي بذكر هذا عندما يحتمل أن أذهب لعمل على قارب |
Belki rahatsız olursun diye bu konuyu açmayayım dedim ama röportajını gördüm. | Open Subtitles | لم أرغب بذكر ذلك لأنني اعتقدت بأنه سيجعلك تشعرين بعدم الراحه لكن لقد قرأت مقالة مقابلتك. |
- Daha değil ama biraz önce büyük patronlara senden bahsettim Ryan. | Open Subtitles | ليس بعد، لكني قمت للتو بذكر إسمك -إلى الرؤساء يا (رايان ). |
Bir daha annemden bahsetme, yoksa seni öldürürüm! | Open Subtitles | إن أتيت بذكر أمي على لسانك مجددا، سأقتلك! |
Kimse onlardan bahsetmeyi istemez. | Open Subtitles | لا أحد يرغب بذكر تلك المجموعة من الناس |
- Adını söylemekle başla. - Ezekiel. | Open Subtitles | ابدأ بذكر اسمك ايزيكيل |