Başlamadan önce bunu yapmak daha iyi olur sanırım. | Open Subtitles | أعتقد أنّه من الأفضل أن نخبركم بذلك قبل أن نبدأ |
Adamı kaçırmadan önce bunu söylesen olmuyor muydu? Bildiğini sanıyordum. | Open Subtitles | الا تعتقد انه كان يمكنك ان تخبرني بذلك قبل ان نقبض عليه ؟ |
Tetiği çekmeden önce bunu düşünecektin. | Open Subtitles | كان عليك التفكير بذلك قبل أن تسحب الزناد |
Bu doğru olsaydı uzun süre önce itiraf ederdin. | Open Subtitles | لو كان ذلك صحيحاً كنتِ ستخبرينني بذلك قبل وقت طويل |
Bu doğru olsaydı uzun süre önce itiraf ederdin. | Open Subtitles | لو كان ذلك صحيحاً كنتِ ستخبرينني بذلك قبل وقت طويل |
eyaletin yarısı boyunca onları taşımadan ve düzenlerini bozmadan önce bu konuyu neden düşünmedin? | Open Subtitles | لماذا لم تفكري بذلك قبل أن تقتلعيهم و تنتقلي بهم الى النصف الآخر من الدولة |
Bir milyon yıl önce düşünmeliydik bunu, dünya henüz gençken. | Open Subtitles | كان علينا أن نفكر بذلك قبل مليون سنة. عندما كان العالم فتياً |
Tetiği çekmeden önce bunu düşünecektin. | Open Subtitles | كان عليك التفكير بذلك قبل أن تسحب الزناد |
Onlardan herhangi birini durdurmak olabilir önce bunu yapabilirdi herhalde. | Open Subtitles | أعتقد أنك تستطيع القيام بذلك قبل أن يوقفك أحد |
O kadının beni aramasından önce bunu düşünmüş olmalıyım. | Open Subtitles | كان ينبغي أن تُفكّر بذلك قبل أن تتّصل بي. |
Ama onu kafasından vurmadan önce bunu düşünmen gerekirdi. | Open Subtitles | لا أدري, لكن ربما كان عليك التفكير بذلك, قبل أن تطلق النار على رأسه |
- Kurdu buraya getirmeden önce bunu düşünmen gerekirdi. | Open Subtitles | هل ينبغي أن يكون التفكير بذلك قبل جئنا الذئب مرة أخرى. |
Eğer Greta'yla aynı hisleri paylaşmıyorsan onu incitmeden önce bunu ona söylemelisin. | Open Subtitles | إن لم تكن تبادل (غريتا) ذات المشاعر، فأخبرها بذلك قبل أن تتأذى |
5 sene önce bunu söylememiştin. | Open Subtitles | لم تخبرني بذلك قبل خمس سنوات مضت |
Katılıyorum ama şirketi dönüştürmeden önce bunu yapmamız lazım. | Open Subtitles | "أوفقكِ، ولكن علينا القيام بذلك قبل أن يقوم بالتحويل" |
Seni öldürmeden önce bunu bilmeni isterim. | Open Subtitles | أردت أن أطلعك بذلك قبل أن أقتلك |
Tatile çıkmadan önce bu ünlü reklam olayının söylendiği biri olmalı. | Open Subtitles | لابد من وجود شخص ما أخبر بذلك قبل إجازتها |
Bunu 15 yıl önce yapmalıydık. | Open Subtitles | أوه، ينبغي علينا القيام بذلك قبل 15 عاما. |