Bunu benim için, kendimi daha iyi hissedeyim diye yaptığını biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أنّكِ قمتِ بذلك لأجلي لتحاولي أنْ تجعليني أشعر بارتياح |
Bunu benim için yap ve yaparken de benimle kafa bulma. | Open Subtitles | لذا , قم بذلك لأجلي ولا تعبث معي |
Bunu benim için yap. Yapabilirsin. | Open Subtitles | قم بذلك لأجلي ، عليك ذلك |
Yakutumuzu kullanarak, Suu Ram'in Bunu benim için yapmasını sağlayacağım. | Open Subtitles | لذلك، سأجعل (سو رام) تقوم بذلك لأجلي بواسطة ياقوتتنا |
Bunu benim için yapmadın. | Open Subtitles | لم تقم بذلك لأجلي. |
Bunu benim için değil kız kardeşim için yap Chin. | Open Subtitles | (لا تقم بذلك لأجلي يا (تشين بل لأجل أختي |
Bunu benim için yapar mısın, Philip? | Open Subtitles | هلاّ تقوم بذلك لأجلي يا (فيليب)؟ |