| Kendine öyle söyle bakalım, ama değiştin ve bunu biliyorsun. | Open Subtitles | أخبر نفسك بذلك و لكنك تغيرت و أنت تعرف هذا |
| Nasıl bir his olduğunu bilirim ve üzgünüz, ama sadece-- | Open Subtitles | أعرف أنكما تشعران بذلك و نحن أسفون جدا لكننا فحسب |
| olmadığını düşünüyorlar. Ben buna inanmıyorum, ve durumun değiştiğini düşünüyorum. | TED | انا لا اؤمن بذلك, و اظن ان الوضع يتغير. |
| ve düşündük, insanlar bunu denesinler, | TED | و ظننا ، لنجعل الناس يقومون بذلك و لنرى ما سيحدث لذلك فلندع بعض الناس يقومون بما تعودوا عليه |
| Nasıl gidiyoruz ve yapıyoruz bunu? ve güç yetirebileceğimiz miktarda bir ücretle bu işe nasıl başladık? | TED | كيف سنقوم بذلك و نركز عليه بحيث أن تكلفته تقارب ما يمكننا تحمله |
| ve sonra bana bunu nasıl yapacağınızı ve sizin ne yapacağınızı söylemeniz lazım. Nasıl yapacağınızı. | TED | و من ثم عليك إخبارهم كيف ستقوم بذلك, و ما ستقوم بعمله به . كيف ستقوم بعمله. |
| O nedenle bunu yapmaya başladık. ve burada görebilirsiniz yatay eksen üzerinde bir saldırıda ölen insanların sayısını biliyorsunuz ya da saldırının büyüklüğü. | TED | فبدانا القيام بذلك. و كما يمكن أن تروا هنا على المحور الأفقي لدينا عدد الناس الذين قتلوا في الهجوم أو حجم الهجوم |
| istersen bizi mahkum edersin... ve ben bunun için yalniz seni sorumlu tutarim! | Open Subtitles | وحدك يمكنك إدانتنا إذا رغبت بذلك و وحدك أنت من سيتحمل مسئولية هذا برأيي |
| Çünkü insanlar öyle diyor ve onlara inanmamak için hiçbir sebebim yok. | Open Subtitles | لأن النـاس يخبروننـي بذلك و لا سبب يدعونـي لعدم تصديقهم |
| Çünkü sakatlandı ve kimseye söylemeyecek ve oyundan çıkmayacak. | Open Subtitles | لأنه يتألم ، و لن يخبر أحدا بذلك و هو لا يريد الخروج |
| - Evet biliyorum, var. Ben bunu tartışmıyorum. - Benim yapmaya çalıştığım... | Open Subtitles | ـ هُناك سوابق ـ أعلم بذلك و أنا لا أناقش هذا |
| Size bunu kim söyledi bilmiyorum ama bu saçmalık. | Open Subtitles | حسناً أنا لا أعرف من أخبرك بذلك و لكن هذا هراء محض |
| bunu biliyorum, ama bu yüzden değildi. | Open Subtitles | أعرفُ أنكِ شَعرتِ بذلك و لكن ليسَ الأَمرُ هكذا |
| bunu denedim ve iç kanama geçirdim. | Open Subtitles | حاولتُ القِيامَ بذلك و انتهى بي الأَمر بنَزيف داخلي |
| Amerikalılar için. bunu duydum. Ben de özel sektördeyim. | Open Subtitles | تعمل للامريكان الاغنياء,انا سمعت بذلك و انا اعمل لحساب عائلتي ايضا |