"بذنبه" - Traduction Arabe en Turc

• suçunu
• suçu kabul

Her türlü öleceği söylense bile, yine de suçunu kabul ediyor.
حتى عندما أخبرته بأنه سيموت على أية حال فهو مازال يعترف بذنبه.

Şartlı tahliye toplantılarına gitmeyi de bırakmıştı. suçunu reddetmek için gitme zahmetine katlanmıyordu.
و قد توقف عن الذهاب إلى جلسات إطلاق السراح المشروط لم يأبى بالذهاب للإعتراف بذنبه

Wayne Crockett boğma suçunu kabullenmiştir.
وقد أقرّ واين كروكيت بذنبه في تهمه إغراقه

Şu an öne çıkıp suçunu itiraf ederse Styx Nehri'ne daha rahat yolculuk yapabilir.
لكن سأعطيه هذه الفرصة ليخطو نحو الامام ويعترف بذنبه الآن

İğrenç bir saldırıdan suçlu bulunmuş ya da suçu kabul etmiş.
وجد مذنباً أو أقر بذنبه فى جريمة مثيرة للإشمئزاز

suçunu kabul etmesini istiyorlar ama o zaman da ordudan ihraç edilecek.
يريدونه أن يعترف بذنبه ولكن هذا سيسرّحه من الخدمة.

Keşke bunu sana söyleyen ben olmasaydım ama baban suçunu kabul edecek.
ليتني لم أكن من عليه إخبارك هذا، ولكن والدك سيقر بذنبه.

"Eski subay suçunu kabul etti. Tiyatroda saldırı."
ضابط سابق يقر بذنبه فى جريمة فى المسرح

Aksi olsa niye avukatı onun suçunu kabul etsin ki?
لماذا جعله محاميه يعترف بذنبه ؟

Kayıt, Dale'i suçunu kabul etmiş gibi gösterecek. Hayır.
التسجيل يوحي بأن دايل اعترف بذنبه

- suçunu kabul eder ve bu davada biter.
وسيكون قد اعترف بذنبه وسينتهي كلّ هذا.

Arkadaşım, Thomas Burdett, suçunu itiraf etmesi durumunda hak kazanacağı hızlı ölümü reddetti.
صديقي، (توماس بردت) رفض الموت الأسرع بأن يمنح لقباً لو إعترف بذنبه.

Babam... suçunu kabul etmiş.
والدي أقر بذنبه.

suçu kabul etmek için Allah'tan af dilemek için.
فعليه أن يركع . لكيّ يعترف بذنبه

Eğer Bay Agos suçu kabul ederse 10 yıl teklif ediyoruz.
إذا اعترف السيد (آغوس) بذنبه فسنعرض عليه 10 سنوات