Sanat okuluna giderek bütün bunları bozmayacaksın. | Open Subtitles | لذا فانت لن تضيعين كل هذا بذهابك الى مدرسة الفنون تلك |
Yani bugün işe giderek para mı kaybettin? | Open Subtitles | هل فعلا فقدت المال بذهابك إلى العمل اليوم؟ |
Bugün oraya giderek gerçekten felaket bir karar verdin. | Open Subtitles | انتِ اظهرتي حكم ضعيف جدا بذهابك الى هناك |
O, işin içinde değildi. Rekall'a giderek onu devreye sen soktun. | Open Subtitles | هو لم يعد معك- انت قمت بابعاده بذهابك الى ريكول- |
Tatlım, bana gittiğin yerle ilgili yalan söyleyince, izin veresim gelmiyor. | Open Subtitles | عزيزتى لن اقتنع بذهابك الى مكان ما اذا كذبت علىِ |
Savaşa giderek neyi kanıtlama çalışıyordun? | Open Subtitles | ماذا كنت تريد ان تثبت بذهابك إلى الحرب؟ |
Ben senin tatile giderek yaptığın delilikle ilgileniyorum. | Open Subtitles | .أنا... . أنا يهمني الجنون الذي ترتكبه بذهابك في عطلة |
Bir astının ofisine giderek ne yapıyorsun ve... | Open Subtitles | ... ما الذي تفعلينه بذهابك إلى مكتب تابع |
Arkamdan iş çevirip en büyük rakibimize giderek. | Open Subtitles | بذهابك من ورائي لأكبر منافسينا |
- Okula giderek ve Hal'la ben yokken etrafa göz kulak olarak yardım ediyorsun. | Open Subtitles | أنت تساعد بذهابك إلى الفصل والإنتباه للإشياء بينما أنا و (هال) ليسنا موجدان |
Orada giderek sen tehlikeye atmaktadır. | Open Subtitles | بذهابك هناك أنت تخاطر |
Bu kadar hızlı giderek ne yapmaya çalışıyorsun... Ben Dracula. | Open Subtitles | أيها السائق, ما الذى تعنيه بذهابك إلى... أنا (دراكولا) |
Şu lezbiyen arkadaşınla, Brooklyn'de yaşamaya gittiğin söylentileri vardı. | Open Subtitles | من؟ "كان هناك شائعة بذهابك إلى "بروكلين لتكوني مع هذه الصديقة الشاذة |
Konu ne zaman gittiğin. | Open Subtitles | -الأمر لا يتعلق بالصيد الأمر يتعلق بذهابك للصيد... |