Sadece disk masumiyetimi kanıtlayabilir. | Open Subtitles | ذلك القرص هو فقط الذي يثبت برائتي يجب ان نجد القرص |
Ve yine de, masumiyetimi ispatlamak için bütün bunları kurgulayıp kurgulamadığımı düşünüyorsun. | Open Subtitles | ورغم ذلك لا تزالين تتسائلين إن ما كنت قد أعددت الأمر كله فقط لأثبت برائتي |
Şimdi çıkacağım ikizleri bulacağım, buraya getireceğim ve masumiyetimi sana bir kez daha ispatlayacağım! | Open Subtitles | الآن سوف أخرج أجد التوأمان و احضرهما إلى هنا ليقومان بتأكيد برائتي لك |
Bunun, Masum olduğumu nasıl kanıtlayacağını tekrar anlatır mısın? | Open Subtitles | اشرحي لي مجدداً كيف سيقوم هذا بإثبات برائتي ؟ |
Bu yıl Masum olduğumu gösteren tek film varsa, o da budur. | Open Subtitles | إذا أردتُم مشاهدة فيلم واحد هذا العام يُثبت برائتي شاهِدوا هذا |
Suçum veya Masumiyetim hakkında bir fikriniz olmalı. | Open Subtitles | يجب أن يكون لديك رأي حول إدانتي أو برائتي |
Geçen sene o kadar çok konudan dolayı suçlandım ki bu konuda suçsuzluğumu ispatlayabileceğimi fark ettim... | Open Subtitles | لقد تمَ اتهامي بالكثير من الأشياء في السنة الماضية و عندما أدركتُ أنهُ يُمكنني حقاً أن أُثبتَ برائتي من هذه التُهمة |
masumiyetimi beyan ederken birçok insana birçok şey söyledim. | Open Subtitles | انني قلت العديد من الأشياء للعديد من الناس لأدعم برائتي |
masumiyetimi ispatlayabilirim. | Open Subtitles | -كلا، يمكنني إيجاد دليل، يمكنني إثبات برائتي |
E- mail üzerindeki tarih bilgisi masumiyetimi kanıtlayacaktır. | Open Subtitles | ختم الوقت على الرسائل سيبرهن برائتي. |
Onlara zaten masumiyetimi kanıtladım. | Open Subtitles | لقد أثبت بالفعل برائتي لهم. |
Senin için, Camille... masumiyetimi memnuniyetle ilan edeceğim. | Open Subtitles | لكن من أجلك يا (كاميل)، فسأعلن برائتي بسرور. |
masumiyetimi nasıl kanıtlayacağım? | Open Subtitles | كيف سأثبت برائتي |
Bu arada, gözü pek Masum kız imajımı tamamlamak için kız kardeşinin bisikletini ödünç almam gerek. Merhaba Bayan Gilmore. | Open Subtitles | بالمناسبة، أنا بحاجة إلى اقتراض دراجة اختكِ لاترسيخ برائتي الجريئة |
Önümüzdeki 48 saatte seni istediğin her yere götürürüm, hem de beleşe, Masum olduğumu kanıtlamama yardım edersen eğer. | Open Subtitles | سأوصلك الى أي مكان تريديه,خلال ال 48 ساعه القادمه مجانا اذا كان هذا يساعد في أظهار برائتي |
Yani senin, benim suçlu olduğumu kanıtlaman yerine benim sana hâlâ sana Masum olduğumu kanıtlamam gerekiyor? | Open Subtitles | إذن مازال عليّ إثبات برائتي بدلاً من أنكِ تحاولين إثابته بأننيّ كنت مذنبة؟ |
Masum olduğumu gösteren kanıtlar var diyordunuz. | Open Subtitles | أعلم. قلت بأن لديك دليل إثبات برائتي. |
Masum olduğumu kanıtlamak için bu seçimi kazanmalıyım. | Open Subtitles | سأفوز مهما كلفني الأمر حتى أثبت برائتي |
Aradaki fark ise ben Masum olduğumdan %100 emindim. | Open Subtitles | يبقى الفارق أنّني كنت %واثقاً من برائتي بنسبة 100 |
Masumiyetim o 441 küçük kutuda öldü. | Open Subtitles | برائتي ضاعت في الـ441 صندوقاً صغيراً |
Şimdi de suçsuzluğumu kanıtlamaktan mahrum bırakıyorsun. | Open Subtitles | والآن ابعدتني عن اولئك الذين بوسعهم إثبات برائتي |
- Temize çıktım. | Open Subtitles | تمت برائتي |