Craig, işin olmadan sana 200 dolar... ödünç verirsem kendimi rahat hissedemem. | Open Subtitles | كريج , أنا لا أشعر براحه لإعيرك 200 دولار وأنت لا تعمل |
Sizi ben eve bıraksaydım, içim rahat edecekti. | Open Subtitles | سوف اشعر براحه اكبر إذا سمحتي لي بمرافقتك للمنزل |
Üzgünüm,ama burda konuşursak daha rahat ederiz. | Open Subtitles | أسفه , ساشعر براحه أكبر عندما اقابلك هنا |
rahat edebildiğim sadece bunları bulabildim. | Open Subtitles | إنه الرداء الوحيد الذي شعرت براحه بإرتداءه |
Sadece bu kıyafetin içinde rahat edebildim. | Open Subtitles | إنه الرداء الوحيد الذي شعرت براحه بإرتداءه |
Üzgünüm fakat Romanya yetimhanesi... çocuğu yanlız bir anneye vermek yerine... çekirdek aileye verirse daha rahat hissedecektir. | Open Subtitles | أنا متأسفه ولكن دار الأيتام الروماني شعروا براحه أكثر مع عائله بشخصين أكثر من أم عزباء |
Geçen beş ayda, belki de sadece iki hafta ikisiyle rahat nefes aldım. | Open Subtitles | لا أعتقد أنني تنفست براحه ربما أسبوع |
İnternet'te gördüm. Ama ben hiçbir zaman tam anlamıyla rahat değildim. | Open Subtitles | شاهدت هذا فى الانترنت ولم اشعر براحه |
Hayır, olmaz. Sorun değil. Burada daha rahat edersiniz. | Open Subtitles | لا،لا، هذا جيد، ستشعرون براحه أكثر هنا |
Hayatın çok rahat. | Open Subtitles | ...أنتَ تعيش حياتك براحه للغاية |