Tüm bu insanlar ve hiçbirisi Ashley Braden'ın kaybolduğunu ihbar etmemiş. | Open Subtitles | جميع هؤلاء الناس، ويست واحدة منها ذكرت اشلي برادين في عداد المفقودين. |
Ashley Braden başkan vekilinin grup toplantısına davetliymiş. | Open Subtitles | لذا كان اشلي برادين أحد النزلاء على موقع نائب الرئيس من مجموعة التتويج. |
Hâlâ santralde Ashley Braden'in telefonundan sinyal almak için bekliyor. | Open Subtitles | لا تزال تنتظر على برج الخلية لالتقاط إشارة من هاتفك اشلي برادين و. |
Braden'ın seninle en az bir yaz geçirmesi şart böylece bir babası olduğunu söyleyebilir, uyuz, Higgins! | Open Subtitles | يجب أن يقضي "برادين" صيف واحد ع الأقل معك ليستطيع بعد ذلك أن يقول ان لديه أب فاشل |
Bhradain, Morningside'a git ve McGintuk çocuklarına neyin meydana geldiğini anlat. Oradan muhtemelen hiçbir şey duymamışlardır. | Open Subtitles | (برادين)، اذهب لـ(مورنينج سايد) وأخبر الفتية (ماكنتيك) بما حدث |
Braden Higgins. Hey, şurada boş yer var. Çöksene. | Open Subtitles | "برادين هيجانز" لحسن الحظ هناك مكان شاغر بالمسرحية سوف تقوم بدور سارق السائل المنوي |
Braden Acklin'e de yakın zamanda.. | Open Subtitles | و برادين أكلين تم تشخيصه مؤخرا |
Sence Braden'nın hasta olduğunu biliyor mudur? | Open Subtitles | هل تظنين انه يعرف أن برادين مريض؟ |
Burda kapana kısıldık ve Braden piskopatın birinin elinde! | Open Subtitles | نحنن محتجزون هنا و برادين مع مختل ما |
Braden'a ne yaptığını bilmiyoruz. | Open Subtitles | لا نعرف ما الذي فعله بـ برادين |
Lütfen benim küçük Braden'ımı öldürme. Lütfen. | Open Subtitles | رجاء لا تقتل ابني الصغير برادين |
Ashley Braden'in öldüğünü bilmiyordu. | Open Subtitles | لم يكن يعلم وكان اشلي برادين ميت. |
Braden seninle en azından bir yaz geçirmeli ki bir babası olduğunu söyleyebilsin seni gerizekalı herif! | Open Subtitles | يجب أن يقضي "برادين" صيف واحد ع الأقل معك ليستطيع بعد ذلك أن يقول ان لديه أب فاشل |
Braden Higgins. Bak, orda boş bir yer var. Neden gidip oturmuyorsun? | Open Subtitles | "برادين هيجانز" لحسن الحظ هناك مكان شاغر بالمسرحية سوف تقوم بدور سارق السائل المنوي |
Braden seninle en azından bir yaz geçirmeli ki bir babası olduğunu söyleyebilsin seni gerizekalı herif! | Open Subtitles | يجب أن يقضي "برادين" صيف واحد ع الأقل معك ليستطيع بعد ذلك أن يقول ان لديه أب فاشل |
Elindekiler yetmiyormuş gibi Peggy Braden sana satın alma gücü verdi öyle mi? | Open Subtitles | -الآن أنا بالغة و كل شيء آخر أعطتك إياه (برادين) ما زلت تحصلين على المزيد من القوة إن هذا طاقة إضافية |
Seni gördüğüme sevindim, Braden. | Open Subtitles | أنا والدك سعيد برؤيتك "برادين" |
Vur ona! Evet, Braden! | Open Subtitles | اقتلهم أجل برادين |
Braden kesinlikle savunmasızdı. | Open Subtitles | برادين بالتأكيد سيكون ضعيفا |
Braden, bağla onu. | Open Subtitles | برادين,قيدها اليك |
Bhradain'ın tavanı su alıyor. Gidip yapmasına yardım edeceğim. | Open Subtitles | (برادين) لديه سقف يسرب سأساعده في إصلاحه |